Saygı Öztürk Hatay’a dikkat çekti

Sözcü Gazetesi Yazarı ve Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, deprem bölgesinden fazla ağır hasar alan Hatay’ın ihtiyaçları ve bundan sonraki süreçte yapılması gerekenlere yer verdiği yazısıyla bölgeye dikkat çekti. Duayen gazeteci Öztürk’e konuşan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, bundan sonraki süreçte depremle birlikte il genelinde tamamen duran ekonomik hayatın da canlanması için belediyenin olanaklarının yanı sıra devletin katkı vermesi gerektiğine vurgu yaptı.

İşte Saygı Öztürk’ün ‘Tek başına ayağa kalkamayız’ başlıklı önemli röportajı:

Hatay’ın eski günlerine dönebilmesi için devlet desteği isteyen Lütfü Savaş, “Yıkılan kentlerdeki belediyeler zor durumda ama en zor durumda olan da biziz” diye konuştu.

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın, neredeyse yerle bir olmuş kentin belediye başkanı olarak önceliği, “Hatay’ın ayağa kaldırılması”. Bunun için değişik kuruluşlarla işbirliği yapıyor. Ancak görüldü ki bu kolay değil. Belediyenin olanaklarının yanı sıra mutlaka devletin önemli katkı vermesi gerekiyor.

Depremden sonra Hatay önemli ölçüde boşaldı. Ancak, gidenlerin mutlaka geri dönecekleri, kentlerini terk etmeyecekleri kanaati de yaygın. İlk iki gün Hatay’da askeri görmediklerini, Başkan’ın eşi Prof. Dr. Nazan Savaş anlatmış, “Sivillere asker kıyafeti giydirilmişti. Buna bizzat tanık oldum” demişti. Hataylılar, artık bunları değil, kentin geleceğini tartışıyorlar. Başkan Lütfü Savaş’a neler yaptıklarını, neler yapılması gerektiğini sordum. İşte Savaş’ın cevapları:

YARDIMA İHTİYAÇ VAR

“İşimiz çok zor ama bu işi sonuçlandırmak, Hatay’ı ayağa kaldırmak zorundayız. Bunun için ekonomik yardıma ihtiyacımız var. Bizim buradaki imkanlarla kentin ayağa kaldırılması mümkün değil. Hatay’daki iş yerleri felç. Oradan kentimize gelecek vergi payı çok düşecek. Hükümetin,  vergi diliminden gelen paraları bize yüksek meblağda vermesi lazım ki en azından işlerimizi yapabilecek durumda olalım.

Bugün, biz de, AFAD da para harcıyoruz. AFAD yarın gittiğinde bütün parayı bizim harcamamız lazım. Harcarken de elde para olması lazım. Örneğin HATSU (Hatay su), bizim kentin su ve kanal hizmetlerini yaptığımız birimimiz HATSU’nun bugün bir geliri yok ama bugün ayda 60 bin lira elektrik faturası geliyor.”

NASIL ÖDEYECEĞİZ?

“Sudan ‘3 ay para almayalım, tahsilat yapmayalım’ dedik. Tamam, su tahsilatı yapmayalım ama bu elektrik faturasını nasıl ödeyeceğiz? Buraya destek yapılmasına bile ihtiyacımız var. Maalesef o pozisyondayız. Sadece biz değil, bütün belediyeler zor durumda. Ama en çok zoru gören Hatay Büyük Şehir Belediyesi’dir.”

Hatay’ın, Hatay’a kalmasını istiyoruz

“Hatay‘ı ayağa kaldırmak öyle hemen olacak gibi değil. Bunun için çok yıllar ve çok da para gerekiyor. Biz, depremin 10. gününden itibaren Hatay’ı nasıl ayağa kaldırırız, buradaki odalarımızla, üniversitelerimizle, ayrıca dışarıdan davet ettiğimiz konularının uzmanı odalarımızla çalışıyoruz. Bakanlıkla birlikte de çalışmaya gayret ediyoruz. Yani dört ayrı koldan Hatay’ın yer altı su kaynaklarından tutun da, gerekli her alanda mikro bölgeleme sondaj çalışmaları yapıyoruz. Daha önce çok yapmıştık ama riskli yerleri bir daha çalışıyoruz. Hatay’ın tekrar Hatay’a kalmasına uğraşıyoruz. Bundan sonraki süreç içerisinde en önemli konu Hatay’ın tekrar ayağa kalkmasıdır.”

SURİYELİLER GÖNDERİLMELİ

“Suriyeliler, genel siyasetin konusu. Benim o konuda fikirlerim belli. Ama şu anda biz onunla ilgili bir şey yapmaktan çok gelecek hükümetin yapması gerektiğini söylüyoruz. İnşallah iktidara geldiğimizde genel başkanımız 2 yıl içerisinde Suriye ile anlaşarak, ülkemizdeki Suriyelileri mağdur etmeden göndereceğini söylüyor. Biz de zaten böyle bir yol çizilmesi gerektiğini söylüyorduk. Onları insani,  hukuki açıdan mağdur etmeden göndermek lazım.”

İşyeri açmak için barınma çözülmeli

Hatay‘daki ekonomik hayat, depremle birlikte tamamen durdu. İşyerlerini açabilenlerin de kalacak yerleri yok. Başkan Lütfü Savaş, açılabilecek işyerlerinin de bu nedenle açılamadığını anlattı. Savaş, bu konuda şunları söyledi: “İş yerinde çalışan insanların barınma sorunlarını çözmemiz gerekiyor ki çalıştırılabilecek işyerleri, işletmeler çalıştırılsın.  Bunun için şu anda ona gayret ediyoruz. Antakya’da özellikle küçük sanayi sitesi tamamıyla yıkıldı. Ayrıca organize sanayi bölgesinin de çalışması lazım. İnsanların buraya gelip yatıp- kalkacağı yer, çocuklarına okul lazım. Yani barınma ve eğitim sorunlarını çözmemiz lazım.”