TSK’nın komuta kademesinden Hatay’da kritik zirve

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesi ile birlikte Hatay’daki sınır birliklerinde inceleme ve denetlemelerde bulundu. Beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, 2. Ordu Komutanı Korgeneral Sinan Yayla ile birlikte sınırın sıfır noktasında bulunan birliklerin komutanlarıyla kritik bir toplantı düzenleyen Bakan Akar, Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeler ve İdlib’de yaşananları değerlendirdi, komutanlardan brifing aldıktan sonra da talimatlar verdi.

Cilvegözü Sınır Kapısı’nın ardından Milli Savunma Bakanlığı Seyyar İleri Cerrahi Hastanesindeki çalışmaları da inceleyen Akar, sınır birliklerinde vatanı ve milleti için görevinin başında bir araya geldiği Mehmetçiğin yeni yılını kutladı.

600 bin civarında Suriyeli geri döndü

Hudutları korurken aynı zamanda Türkiye’nin sınırlarının güneyinde bir terör koridoruna izin vermemek için çalıştıklarını vurgulayan Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatı ile kendisine verilen görevleri başarıyla yerine getirdiğini belirterek, “TSK, yaptığı başarılı, örnek operasyonlarla yaklaşık 8 bin 200 kilometrekare toprağı teröristlerden arındırdı. Şu ana kadar bu bölgelere 600 bin civarında Suriyeli kardeşimiz dönüş yaptı” dedi.

Gözlem noktaları boşaltılmayacak

Rusya Federasyonu ile varılan Soçi mutabakatı çerçevesinde bölgede TSK’ya ait 12 gözlem noktasının oluşturulduğunu hatırlatan Bakan Akar, “Yaptığımız mutabakata biz saygılıyız, Rusya’nın da bu mutabakata uymasını bekliyoruz. Biz hiçbir şekilde ateşkes sağlanmasına yönelik görevlerini kahramanca ve fedakarane bir şekilde ifa eden 12 gözlem noktasını boşaltmayacağız, buradan çıkmayacağız. Burada kalmaya devam edeceğiz” dedi.

Mutabakata saygı duyulmalı!

Türkiye’nin denizdeki hak, alaka ve menfaatlerine yönelik faaliyetlerini kararlılıkla sürdürdüklerini vurgulayan Bakan Akar, “Uluslararası tanınırlığı olan Libya’daki ulusal mutabakat hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında atılan bir imza bu, dolayısıyla iki tarafın da egemenlik, bağımsızlık hakkı var. Bu mutabakat muhtırası ile ilgili üçüncü tarafların yapması gereken tek şey var, o da alınan bu karara saygı duymaktır. Bu takriben 10 yılı aşkın bir süredir devam eden, akademisyenlerin, üniversitelerin, Dışişleri Bakanlığının, Milli Savunma Bakanlığının, Genelkurmayın, Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri Komutanlıklarının, diğer ilgili kurumların çok yoğun bir çalışması sonucu geldiğimiz bir noktadır. Bu iki tarafın hak ve menfaatlerinin korunması ve kollanması için alınmış bir karardır” şeklinde konuştu.

İdlib’deki ilave göç Türkiye’ye ağır gelir”

İdlib’de son dönemde yaşananlara da değinen Akar, “Buradaki insanların güvenliğini sağlamak, en azından temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.Saldırılar sonrasında İdlib’de son dönemde 280 bin, toplamda ise 1 milyon insanın evlerini terk etmek zorunda kaldı.Bu baskı devam ettiği takdirde önemli bir göç dalgasına daha sebep olur. 4 milyon civarında Suriyeli kardeşimizi ağırlamakta olan Türkiye için bu ilave yük ağır gelecektir. Dolayısıyla bu göçün önlenmesi için de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” dedi.

Bir cevap yazın