‘Ben, Hatay’a aşığım!’

Hatay’ın her alanda kalkınmasını ve zirvede olmasını isteyen milletvekillerimizden biri o… Bazen sade bir vatandaş, bazen bir köylü, bazen bir işçi, bazen bir çocuk, bazen de bir bürokrat olarak karşınıza çıkabilir. İşte böylesine halktan biri olan Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman ile Hatay üzerine önemli konuları, kültürü, turizmi ve şehrin geleceğini konuştuk.

SÖZ: Sayın milletvekilim; öncelikle Hatay’ı nasıl tanımlarsınız?

Hüseyin Yayman: Ben Hatay’ı ‘Medeniyetler Şehri’ olarak tanımlıyorum. Dinlere, dillere, kültürlere ev sahipliği yapan asil bir kraliçe gibi görüyorum. Bence; İstanbul’dan sonra Türkiye’nin en güzel hikayeye sahip şehri diyebiliriz. Dolayısıyla Hatay’ımıza kültür ve sanat ile ilgili ne söylense azdır.

SÖZ: Hatay Arkeoloji müzesinde çok emeğiniz var. Müze bitti mi?

Hüseyin Yayman: Yeni Müze binamız sadece Türkiye’nin değil Dünyanın en büyük ve en etkileyici mozaik müzesi. Bakan yardımcılığım döneminde çok şükür kalan bölümlerini tamamladık. Şehrimize ve bölgemize hayırlı olsun. İstanbul Arkeoloji Müzesi’yle beraber benim en sevdiğim müze Hatay Arkeoloji Müzesi’dir. Müzemizi herkesin görmesini tavsiye ederim. Antakya’da şu an tam 5 müze var. Hatay’ı müzeler şehri ve kültür turizminin başkenti haline getireceğiz. Yakın illerin durumuna bakılırsa dediğim daha iyi anlaşılacaktır.

SÖZ: Hatay’ı Ankara’da temsil eden bir Vekil olarak, sosyal medya hesabınızdan her sabah Hatay fotoğrafları ile güne başlıyor, herkese açık bir davet yapıyorsunuz. Dinlerin, dillerin ve kültürlerin coğrafyasını bu denli Ankara’ya taşıma çabanıza, Hatay’ın her kesiminden benzer bir enerji eklendiğini düşünüyor musunuz?

Hüseyin Yayman: Evet. Bir sinerji yaratığını görüyorum. İnsanlar beni gördüğünde Hatay’ı soruyor ve gelmek istediğini söylüyor. Bu çok güzel bir duygu. İşimizi iyi yaptığımızın ispatıdır. Bunun da ötesinde Hatay’da yaşayan vatandaşlarımız Hatay’ın değerlerini fark edip görmek istiyorlar. Ayrıca belediye başkanlarımız da benzer mesajlar yayınlamaya başladılar. Bunlar güzel davranışlar. Hatay için ne yapsak azdır. Tabii ki tüm bunlara Hatay’ımız adına çok seviniyorum. Çünkü Hatay bunu fazlasıyla hak ediyor.

SÖZ: Hatay, hikâyesi olan şehir diyorsunuz. Ancak son zamanlarda herkes farklı bir hikaye yazmaya başladı. Buna ne diyorsunuz?

Hüseyin Yayman: Bir plan dâhilinde farklı aktörlerin farklı hikâyeler yazması aslında faydalı. Ancak maalesef zaman zaman koordinasyon sıkıntısı olabiliyor. Ben bunu Hatay sevgisine bağlıyorum. ‘Söz konusu Hatay ise gerisi teferruattır’ anlayışıyla çalıştığımızda sorunlarımızı daha kolay çözeceğiz.

SÖZ: Önümüzdeki dönemde Hatay’la ilgili planlarınız nedir?

Hüseyin Yayman: Hatay için kısa, orta ve uzun vadede yapacaklarımız belli. İmkânlarımız ölçüsünde adım adım gideceğiz. Düşünün; Adalı Konağımızı yakın zamanda şehrimize kazandırdık. Şimdi restorasyonu başlayacak. İnanılmaz değil mi? Çok şükür tüm şehrimizle bunu başardık. 

Yine eski müzemizin restorasyonu bitti. Adı; ‘Hatay Şehir Müzesi’ oldu. Muhteşem bir yer. Muhakkak görmelisiniz. Fiilen açıldı, resmi açılışını da önümüzdeki günlerde korona geçtiğinde yapacağız.

Kurtuluş Caddesi’nde restorasyona başladık. İnanılmaz bir tarihsel yenilenme oluyor. Uzun Çarşı’nın restorasyon ihalesi yapıldı. İnşallah hemen işe başlıyoruz. Payas Kalesi’nde ikinci etap restorasyon ihalesini yaptık.

Yeter mi? Hayır yetmez. Daha fazla çalışmamız lazım. Çünkü Hatay buna değer. Çünkü Hatay her şeyin en güzeline layıktır.

SÖZ: Son olarak vermek istediğiniz özel bir mesajınız var mı?

Hüseyin Yayman: İyi ki bu şehirde doğmuşum. Olağanüstü hikâyesi olan bir şehir. İyi ki bu şehre hizmet ediyorum. İyi ki böylesine zengin bir kültürel kimlik içinde yetişmişim. Hatay’la gurur duyuyorum. Her sabah zaten bunu söylüyorum ve bir kez daha söylemekten onur duyuyorum; ‘Ben bu şehre aşığım’.

Bir cevap yazın