Bu haykırış ‘Doğa’ için…

Arsuzlular, kararlı duruşlarıyla daha önce bertaraf ettikleri termik santral çalışmanın ardından bu kez de maden arama sahaları için ses yükseltti. Arsuz Kent Meydanı’nda biraraya gelen Türkiye Çevre Platformu, Arsuz Kent Konseyi, İskenderun ve Arsuz’daki 17 demokratik kitle örgütü, CHP Arsuz İlçe Örgütü, TİP Milletvekili Barış Atay ile doğaseverler, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü(MAPEG) tarafından 140. Grup maden arama sahası için aralarında Arsuz’un da olduğu Hatay’da ihale edilecek 9 adet maden arama ihalesi için tepkilerini dile getirdi. Madencilik faaliyetlerine karşı çıkan çevreciler, ‘Susma haykır, temiz çevre haktır’, ‘Madenci şirket, Arsuz’u terket’ sloganları atarak, ‘Arsuz’da maden sahaları’ istemiyoruz sloganlarıyla seslerini Ankara’ya duyurmaya çalıştı.

Türkiye Çevre Platformu Genel Sekreteri Oktay Demirkan, çevrenin giderek daha çok kirletildiğini ve bir takım kişilerin çevrenin kirlenmesinden maalesef para kazandığını belirterek, “Enerji Bakanlığı’na bağlı MAPEG zaman zaman maden arama ihalelerine çıkıyor.  140. Grup maden arama ihale ilanı ile bu kez 766 maden arama ve işletme sahası ihaleye çıkılıyor ve bu ihaleler 1 ayda tamamlanacak. Hatay’daki ihaleler ise 7 Eylül’de yapılacak. Bu bölge Türkiye’nin yüzde 1,04’ne denk geliyor. Bu Türkiye’nin her yerini delik deşik etmek anlamına geliyor. 4. Grup madenlerin içerisinde altın gibi çevreyi çok kirleten maden sahaları da var. Kaz dağları gibi… Altın arayıcıları 1 gram altın elde etmek için, 1 ton toprağı tuz-buz ediyorlar. Daha sonra siyanürle kirlenmiş toprağı bize bırakıyorlar. 1 gram altın mı 1 ton toprak mı daha değerli? 1 ton toprakta insan bir yıllık yiyeceğini yetiştirebilir. Maden arama sondajı, madeni işletmeden daha çok toprağı kirletiyor. Arsuz ve köylerinde yaşayanların avantajı var. Maden sahalarını ihale aşamasında yakaladık. Yeterli tepkiyi gösterirsek ihaleyi iptal edebiliriz. Bir çok yerde maden arama safhasında haberleri oldu ve tepki göstermeye başladılar. Ama bizim arama safhasına bile engel olmamız mümkün. Bütün siyasi partileri, STK’ları, platformları, odaları, sendikaları ve vakıfları bu ihalelere karşı çıkmaya çağırıyoruz. Yeterince ses yükseltebilirsek bu ihaleleri iptal ettirebiliriz” dedi.

Arsuz Kent Konseyi Başkanı İskender Sayek, Covid – 19 salgınının dünyayı nasıl etkilediğine dikkat çekerek, Arsuz’da 2 Bin 200 hektar alanda kurulması planlanan maden arama sahalarından vazgeçilmesini ve Arsuz Kent Konseyi olarak maden sahalarına karşı olduklarını dile getirdi.

Doğaseverlere destek vermek için toplantıya katılan TİP Milletvekili Barış Atay da, çocukluğunun geçtiği Arsuz’un korunması için topyekün mücadelenin önemine dikkat çekerek, “Hak ihlali ve doğa katliamının arefesiyle karşı karşıyayız. Milletvekili olarak değil, bu şehrin bir yurttaşı olarak konuşacam. Çocukluğu Konacık’ta, Işıklı’da, Gülcihan’da geçmiş biri olarak aranızdayım. Biz maden ocaklarının Kaz dağlarında, Bergama’da, Soma’da, Ermenek’te nasıl işletildiğini gördük. İnsanların siyanürle altın arama karşısında verdiği mücadeleyi de gördük. Maden arama çalışmalarını önlemenin tek yolu topyekün mücadeleden geçiyor. Yüzümüzde korku, bitkinlik, yılgınlık olmamalı, aksine doğamızı, nefes aldığımız her alanı talan etmek için yemin eden hükümete karşı mücadele azmi olmak zorunda. Masmavi denizimiz vardı, yemyeşil alanlarımız vardı dememek için, bir sabah dozerlerle uyanmamak için bu kalabalığı daha çok çoğaltmalıyız. Asıl cesur olanın, asıl yaşadığı yeri sahiplenenin biz olduğunu gösterelim” dedi.

Bir cevap yazın