Marmara Depremi’nin 20’nci yılı

Binlerce kişinin ölümüne yol açan 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden tam 20 yıl geçti. O tarihten bu yana Hatay, depreme daha hazır hale geldi mi? Arama kurtarma konusunda ilimiz ne noktada? İşte İnşaat Mühendisi Serdal Sıkar’ın 17 Ağustos depremi ve Hatay’ın deprem gerçeğine mercek tutan açıklamaları:

Marmara Depremi’nin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen devam eden sorunlar:
-Kaçak yapılaşma son hız devam etmektedir.
-Bir taraftan önlemler alıyoruz denilip diğer taraftan imar afları ile kaçak yapılaşma legal hale getirilmektedir.
-Deprem anını ve sonrasını kapsayan afet planı yetersizdir.
-Etrafınıza baktığınız zaman gördüğünüz herkes müteahhit olabilir. Yani hayatlarımızı teslim ettiğimiz müteahhitlerde hiçbir kriter aranmamaktadır. Müteahhitlik yasası mutlaka gündeme getirilmelidir.
-En önemlisi maalesef toplumumuzda ”deprem bilinci” oluşturulamadı.
Çözümünde mesafe katedilen sorunlar:
-Depremden sonra yapılan yönetmelik değişiklikleri sayesinde dünya çapında bir deprem yönetmeliğimiz oldu.
-Yapı denetim sisteminde yapılan değişiklikle yapı denetim firmalarının müteahhit firmalarla olan bağı zayıflatıldı.Bu da denetimin daha sağlıklı yapılmasını sağlayacaktır.
-6306 sayılı kentsel dönüşüm yasası ile mevcut kötü yapı stokunun daha hızlı ve daha etkin yenilenmesinde çok olumlu bir adım oldu.

Hatay’ın depremselliği:
Hatay, dünyada oldukça aktif bir zon olarak tanımlanan ve Alp-Himalaya Deprem Kuşağı üzerinde yer alan Doğu Akdeniz’in en doğusunda yer almaktadır. Tektonik açıdan bakıldığında, bölgedeki depremlere neden olan Afrika, Arabistan ve Avrasya levhalarının kesiştiği bölgedir. Hatay ve civarını etkileyen tektonik unsurlar bölgede etkin olan levhaların birbirlerine göre göreceli hareketlerinden kaynaklanmaktadır. Hatay, sırasıyla Avrasya (Anadolu)/ Arabistan, Arabistan/Afrika ile Afrika/Avrasya (Anadolu) arasındaki levha sınır fayları olan sırasıyla Amanos Fayı (Doğu Anadolu Fayı’nın güney uzantısı) Ölü Deniz Fayı ve Kıbrıs-Antakya transfom Fayı’nın kesiştiği alandır. Amanos Fayı (AF), Doğu Anadolu Fayı’nın Türkoğlu (Kahramanmaraş)’dan güneye doğru devamıdır. Güneyde Amik Ovası’na kadar uzanan yaklaşık 145 km uzunluğundaki bu fay Anadolu ile Arabistan arasındaki levha sınır fayıdır. Kısaca,dünya’da en çok can kaybına yol açmış 10 büyük depreme baktığınızda aralarında yaşadığımız coğrafya da olduğunu görürsünüz.Ne kadar riskli bir coğrafya da yaşadığımızı anlayabilmek için geçmişte yaşanan depremlere bir göz atmak yeterli.
-115 yılı : 260.000 civarında ölü
-29 mayıs 526 : 250.000-300.000 dolayında can kaybı
-Eylül 458 : 80.000 ölü
-31 Ekim 588 :60.000 ölü
-847 yılı :20.000 ölü
-30 Haziran 1170 : 80.000 ölü
– 7 Aralık 1759 : 20.000 ölü
-13 Ağustos 1822 :Son 500 yılın en büyük bölgesel depremi. Gaziantep, Antakya, Islahiye, Lazkiye ve Halep bölgesi yerle bir oluyor.30.000 ila 60.000 arasında insan ölüyor. Amik ovası ve İskenderun kıyı bandında zeminde sıvılaşma gözleniyor. (M=7.4) (Enlem:36º 40′-Boylam:36º 20′)
-3 Nisan 1872 : Antakya ve Samandağ’ın tamamı yıkılmıştır.(M=7.2)
-8 Nisan 1951 : İskenderun’da 13 bina yıkıldı. 6 insan ölüyor. (M=5.7)


Yerel yönetimlerde yaptığımız araştırmada ne Hatay Büyükşehir Belediyesinin ne de ilçe belediyelerin hiçbir hazırlığının olmadığı hatta gündemlerinde bile olmadığı anlaşılıyor. AKUT’un 26 ilde yaptığı araştırmada toplumun % 55’inin depreme hiçbir hazırlığının olmadığını gösteriyor. Bu araştırmaya katılanların % 58’i yaşadıkları yerde ”acil durum toplanma alanı olmadığını” belirtmiştir. Yani toplumun da bu konu da bir hazırlığı yok. Bugün deprem olsa planımız nedir? Ne yapmalıyız? Nasıl davranmalıyız? Nerede toplanmalıyız? Nasıl organize olmalıyız? sorularına yanıt verebilen çok az.

Hatay’daki deprem toplanma alanları ve stratejik tesisler:
İstanbul’da sürekli gündemde olan ”deprem toplanma alanları”nın Hatay’daki durumuna bir göz atalım. Deprem toplanma alanlarının neresi olduğunu ancak e-devlet üzerinden öğrenebiliyorsunuz. Yani şiddetli bir depremden sonra internetinizden (tabi internet kalırsa) e-devlet sayfanıza girip nerede toplanmanız gerektiğini öğrenmeniz gerekiyor. Bu toplanma alanlarının büyük bir kısmı ”afad deprem haritasına” göre ya fay hatlarının üzerinde ya da fay hattının çok yakınında görünüyor. Bu deprem alanlarını ivedilikle elden geçirilip yenilenmesi gerekmektedir.
Yeni devlet hastahanesi, yeni stadyum, havaalanının ”afad deprem haritasına” göre konumlarına bakacak olursak fay kırıklarının ortasında yer alıyorlar.13 ağustos 1822’deki şiddetli depremin etkilerine bakarsak Amik ovasında zeminde sıvılaşma olduğunu görürüz. Yani zeminin çökme riski çok yüksek. Şiddetli bir depremden sonra bu tesisler kullanılamaz hale gelirse bir B planı var mı?

ÖNERİLER:
1-Hatay Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, ilçe belediyeleri de şiddetli bir depremden hemen sonra faaliyete geçecek arama kurtarma ekipleri kurulmalıdır.
2-Deprem istasyonları kurulmalıdır. Bunların içinde arama kurtarma ve ilk yardım malzemeleri bulunmalıdır.
3-Toplanma alanları yeniden düzenlenmelidir.
4-Toplanma alanlarının neresi olduğu tabelalarla belirtilmelidir. Bu tabelalarda gerekirse bilgilendirme notları olmalıdır.
5-Bu konularda toplum mutlaka bilinçlendirilmelidir. Gerekirse ev ev dolaşıp yapılmalıdır.
Bu maddeleri çoğaltmak mümkün ama biz burdan başlasak arkası gelir zaten. Umarım buradan sesimizi yetkililere duyurabiliriz.

Bir cevap yazın