Bırakıp gidin şu koltukları artık!

Seçersiniz.
Dert!

Seçmezsiniz.
Dert!

‘Git’, dersiniz.
Dert

‘Gitme’ dersiniz.
Dert!

Koltuğa yapışan; her nedense kerameti kendinden sayıp, çok böyyük adam havasında ona – buna caka satmayı görev biliyor kendinde.

Kim bu?
Merak etmeyin sakın.
O kadar çok ki!

Derneklere bakın.
Odalara.
Borsalara.

Milletvekillerine.
Belediye başkanlarına.
Bakanlara.

Seçimle gelinen her noktada görev yapanların tamamına yakınında bu ‘ego’ mutlaka vardır.

Bir seçilirler.
Bir daha seçilirler.

Yetmez!
Bir daha isterler.
Bir daha isterler.
Bir daha isterler.

Orda – burda dolanmayı hizmet sayıp, bir de aynı koltukta kalmak için binbir ayak oyunlarına girdikleri zaman nasıl da küçülüyorlar.

‘Koltuk’
Bütün mesele bu!

  • İlgi
  • Menfaat
  • Ego

Saydım ya!
Bütün sırrı bu aynı zamanda!

Yetti gayrı!
Bırakıp gidin şu koltukları artık!

Ya da…
Sizin için ‘keramet’ olan o koltukları alın gidin!!!

Gelmesini bilmek şeref!
Gitmesini bilmek daha büyük şereftir!

Eyy koltuk sevdalıları!
Anlayabildiğinizi umuyorum!!!
(Do you understand me)

Bir cevap yazın