“Anne sütü ile beslenmenin her 1 aylık artışı obezite riskini % 4 azaltıyor”

Anne sütü; enerji, protein, yağ, karbonhidrat ve içerdiği diğer elzem besin öğeleriyle yeni doğanda büyüme ve gelişmeyi sağlayan karmaşık, biyolojik bir sıvıdır. Aynı zamanda birçok biyoaktif enzim, hormon, büyüme etmeni ve bağışıklık öğelerini içeren yapısıyla eşsiz bir besindir.

Anne sütü besleyicidir. Kolaylıkla sindirilir, verimli kullanılır, ekonomiktir. Enfeksiyonlara karşı bebeği korur. Emzirme; duygusal gelişmeye yardımcıdır. Yeni bir hamileliği geciktirir, anne sağlığını korur. Anne sütü alan bebekler; büyüme-gelişme standartlarına uygun olarak gelişirler. Solunum sistemi enfeksiyonlarına yakalanma sıklıkları azalır. İnsüline bağımlı diyabet görülme riskleri azalır. Şişmanlık görülme riskleri azalır.

Doğumdan hemen sonra ilk 4-5 gün içinde salgılanan kolostrum(ağız sütü/erken süt); içeriği bakımından çok önemlidir. Antikordan zengin olması enfeksiyon ve alerjiden korur. Akyuvarlar enfeksiyondan koruyucudur. Müshil etkisi mekonyumu temizler, sarılığın önlenmesini kolaylaştırır. Büyüme faktörleri; barsağın olgunlaşmasını sağlar. Vitamin A’dan zengin olması; hem enfeksiyonların daha hafif geçirilmesini sağlar, hem de göz hastalıklarından korur.

Anne sütünün protein içeriği inek sütüne göre azdır. Fakat; biyolojik değeri çok daha yüksektir. Vücutta kullanılabilirlik oranı % 100’dür. Bu nedenle örnek protein olarak adlandırılmaktadır. Aynı zamanda anne sütü inek sütündeki alerjen özelliğe sahip olan bazı protein yapılarını içermemesi bakımından da oldukça önemli bir yere sahiptir. Anne sütündeki nükleotid dediğimiz yapılar; bağışıklık sistemini güçlendirir, ishale yakalanma riskini azaltıp, süresini kısaltır, sinir sisteminin gelişmesine yardımcı olur. Gece ve gündüz salgılanan nükleotidler farklı olup gece uyku düzeni sağlanması, gündüz aktivite arttırıcı özelliktedir. Anne sütünün böbreğe oluşturduğu yük de inek sütüne göre oldukça düşüktür. Bu nedenle; inek sütüne 12. aydan önce başlanmamalıdır.

Başlanması halinde;

  • Bebeğin böbreklerine fazla yük binmekte,
  • Bebeğin bağırsaklarında mikroskobik kan kayıplarına neden olmakta,
  • Bebekte demir yetersizliği anemisi görülmekte,
  • Kronik kabızlık gelişimine neden olabilmekte,
  • İnsüline bağımlı ve bağımlı olmayan şeker hastalığı riskini arttırmaktadır.

Anne Sütü Kullanımı ve İlerleyen Yaşlarda Hastalık Görülme İlişkisi

Yapılan çalışmalar göstermektedir ki; anne sütü ile beslenmenin her 1 aylık artışı obezite riskini % 4 azaltmaktadır. Anne sütü ile beslenen bebeklerin acıktıkları zamanı algılayıp süt alımlarını dengeledikleri, tok oldukları zamanda meme alımını reddettikleri saptanmıştır. Yani; kendi besin alımlarını kendileri kontrol etmektedirler. Böylece anne sütü ile beslenen bebeklerin ağırlık kazanımı daha dengeli olmaktadır. Örneğin; anne sütünün yağ içeriği düşükse bebek daha uzun süre memeyi emmekte ve doyana kadar memeyi boşaltmaya çalışmaktadır. Bu etki bebeklerin besin alımlarını kontrol ettiklerini göstermektedir. Mama ile beslenen bebeklerde ise besin alımının miktarını anneleri belirlemektedir.

Anne sütü ile beslenen bebeklerin protein alımları daha düşüktür. Erken yaşta yüksek protein alımı; yaşamın ilerleyen zamanlarında obezite riskinin artması ile ilişkili olmaktadır.

Mama ile beslenen çocuklar daha yüksek insülin düzeylerine sahiptirler ve insülinle yağ depolanması artmaktadır.

Anne sütünde bulunan hormonlar(leptin, ghrelin, obestatin, adiponektin); iştah ve besin alımı kontrolü, enerji dengesi ve vücut ağırlığı düzenlenmesinde rol alır. Bu hormonların anne sütünde bulunması erken dönemde beslenme ve enerji dengesinin düzenlenmesini sağlar.

Annenin diyetinden sütüne geçen lezzet bileşiklerinin yeni doğan besin tercihinde de etkili olduğu ileri sürülmektedir. Son çalışmalar anne sütü ile beslenen bebeklerin mama ile beslenenlere göre süt kesme döneminde yeni sebzeleri daha hızlı kabul ettiğini göstermektedir.

Yapılan En Büyük Hatalar

  • Anne sütünün önemini iyi tanıtmama
  • Emzirmenin yeterli olmaması
  • İlk günler süt gecikiyor diye bebeği öncelikle mama ile tanıştırma
  • Emzirme tekniğinin denetlenmemesi
  • Yeterli kilo alımı olduğu halde tamamlayıcı besinlere erken başlama

Tek başına anne sütü ilk 6 ay verilmelidir. Anne sütü devam ederken ek besinlere 6. ayda başlanmalıdır.

Bir cevap yazın