Gece saat: 23.57
Nasıl da düşünceli yürüyor.
Rüzgar çok sert.
Yaprakların sesine takıldı o an!
Bir film şeridi geçiyor gözlerinin önünden.
Yaşadıkları mı?
Yaşamadıkları mı?
İstedikleri mi?
İstemedikleri mi?
Hayalleri mi?
Hayalleri değil mi?
* * *
Uzun zamandır böylesine dalgın ve boş boş yürürken hissetmemişti kendini!
Bir kayanın üzerine oturdu.
Neden?
Bu sorunun cevabıydı önemli olan.
Hayat çok garip!
Yoksa, kendisi mi kabullenemiyor?
İçinden çıkamadı bir türlü!
Denizin hırçın dalgaları bile dalgınlığını dağıtamıyordu!
Duygusallık nereye kadar?
Bir an kızdı kendine!
Aklının ucundan geçmeyenleri yaşamak çok ağır.
* * *
Sevginin gücüne o kadar çok inanmış ki; belki de kendini sorgulamanın gerektiğini düşünüyor ama başaramıyordu.
Şu kısacık hayatta…
Devamını getirmeye zorlanıyor!
Çok suskun!
Bu kez çok farklı.
Dalgalar yüzüne çarpıyor, rüzgar da adeta hırpalıyordu kendini!
Başarmak istiyor.
Gerçeklerle yüzleşmeye karar verdi!
Zor, ama başaracak.
Noktayı koydu!
İlk kez böyle net düşünüyordu.
Nasıl bir hayal kırıklığıysa!!!
* * *
İyi Pazarlar!
Bazen, gerçeklerle yüzleşmek gerek.
Nokta şart!
Sevgiyle, huzurla ve samimi dostlarla kalın…