Evladım, annenle birlikte ölsem keşke!

Nasıl bir döngüdür ki; hiç ders almadan seyredip duruyoruz.

* * *

Büyük bir sevinçle dünyaya geldi.
El-bebe, gül-bebe bir hayat.
Anne ve babası nasıl da titriyor üstüne.

– Çocukluk
– Gençlik
– Evlilik dönemi

Her insan gibi, mutlu bir yuvanın kurulmasının ardından çocukları dünyaya geldiğinde, yepyeni bir yaşamın şifreleri başlıyor.

Yıllar ne çabuk geçti.
Farkına bile varmadılar.

Anne ve babaları da çok yaşlandı tabii ki…

İşte tam da o zaman!
Bir yanda anne ve baba.
Bir yanda çocuklar.

* * *

Hızla geçen zaman içinde; o el-bebe, gül-bebe büyüten anne ve babaları çocuk gibi artık.

Sevgiye, saygıya ihtiyaçları var.
Şefkate ihtiyaçları var.
El-bebe, gül-bebe ilgiye ihtiyaçları var.

İşte burası çok önemli!
Bir anne-baba 10 çocuğuna bile bakıyor ama 10 çocuk anne-babasına bakamıyor!

Şöyle bir çevrenize bakın.
Çok örneği var, çok!
İstisnalar ise o kadar az ki!

* * *

80 yaşlarında bir adamla karşılaştım.
Sahilde, bankta yalnızdı.
Simit ve ayranla karnını doyuruyordu.
Yanına oturdum.
Sohbetimiz boyunca içim kan ağladı!
Anlattıkça ağlıyordu.

Eşi yatalakmış.
Çocuklarının evinde kalıyorlar.
‘O kadar zor ki!’ dedi.

Ağır bir yük gibi hissediyorlarmış.
Oğluna demiş ki:
“Evladım, annenle birlikte ölsem keşke, siz de kurtulursunuz!”

Daha fazla konuşamadı.
Başı, iki elinin arasında, hüngür hüngür ağladı.

* * *

Hepimiz aynı döngünün parçasıyız!
Anne-babamız yaşlandı.
Bu sınavı nasıl atlatacağımız önemli!

İyi pazarlar!
Yaşlılarınıza bakarken, kendinizi görün!
Bu kadehten herkes sırayla içecek!!!