Bırak artık umutsuzluğu!

Şehirden uzaklaşmıştı ki…
Tam o an!
Yamaçtaki kır çiçeklerini görünce durdu.

Bu nasıl bir andı?
Otomobili patika yola sürüp, bir süre seyretti.
O ne güzel bir manzaraydı böyle.

  • Gelincik
  • Karanfil
  • Papatya
  • Menekşe

Yemyeşil çimenlerin arasında inanılmaz çiçeklerle bezenmiş bir tablo seyrediyordu ve büyülenmişti adeta.

Kontağı kapattığını fark edemedi bile!
Arabadan indi.
Yamaca doğru dalgın dalgın yürüyordu.

Başarılı iş yaşamını düşündü.
Kazandığı serveti düşündü.
Herkesin tanıdığı bir isimdi.

Ama…
Silkelenip, kendini görmeye başladı şimdi!

Her yanı hiç görmemiş gibi izleyip, toprağın mis gibi kokusunu da sindire sindire içine çekerken, gözleri dolu doluydu.

  • İş
  • Koşuşturmaca
  • Para
  • Mücadele
  • Hırs

Bunlarla hipnotize edildiğini düşündü!
Kendini bile unutturmuştu!!!

Gözlerini kapattı.
İki elini havaya açıp haykırıverdi:
‘Seni seviyorummmm!’

Avazı çıktığı kadar bağırıp; birilerinin duymasını istercesine gözlerinden akan yaşları silerken, umutlarının yeşerdiğini anlıyordu artık.

Sevdiğine sesleniyordu.
Çocuklarına.
Ailesine sesleniyordu.
Dostlarına.
Arkadaşlarına.

Ve…
Tüm insanlara sesleniyordu sevgisini!

Mırıldanıverdi:
‘Bırak artık umutsuzluğu!’

O an anladı ki; birileri hayatı çekilmez hale getirip, günlük kazançlar peşinde koşturarak tüm güzelliklerimizi unutturuyor ve umutsuzluk aşılıyor!

   *     *    *

Evet!
Herkesin böyle uyanması gerekir.

Sevgisizlik aşılıyorlar!
Umutsuzluk aşılıyorlar!
Mutsuzluk aşılıyorlar!

Velhasıl-ıl kelam…
Çocuklarımızın umutlarının çalınmasına izin vermeyelim!