Kalp ‘Evet’ diyorsa!

Yola çıkarken, dönüp baktı.
Usul usul yürüyordu valiziyle.
Sarılmak geçti aklından.
Yapamadı ve koşarcasına gitti.

Uzaklara.
Taaaa uzaklara…
Gitti!

Bu nasıl bir duyguydu ki; böylesine içini yakarcasına çıktı yola?

Günler.
Haftalar.
Aylar.

Seviyordu.
Ama…
İşte o ‘ama’ kilitti!

Her geçen gün kartopu gibi büyüyordu hasret ama yine de kendini frenliyordu.

Eşofmanlarını giydi.
Deniz havası almak istedi bir an.
Yürüdü.
Yürüdü.
Yürüdü.

Hem yürüyordu.
Hem de sesli düşünüyordu!

Yıllar.
Yaşadıkları.
Yollar.
‘Nasıl?’lar.
‘Niçin?’ler.

Bir, bir aklından geçiverdi.
Bir film şeridiydi adeta!

Düşündükçe ne kadar yürüdüğünün farkında değildi artık ve yolun sonu gelmiyordu bir türlü.

Oysa…
Çok mutluydu.
Amaaa!
İşte o ‘ama’ canını yakıyordu!!!

Bir an ‘Kendine gel!’ deyiverdi kendi kendine ve tüm yaşadıklarını sorgulamaya başladı kalbi hızlı hızlı çarparken.

Rüyalar.
Gerçekler.
Hayaller.

Ayırt etmesi gerektiğini hatırladı.
Gökyüzüne baktı özlemle!
Kuşlar nasıl da süzülüyordu.
Mırıldandı o an:
“Nereye gidiyorsunuz kuşlar?”

Farkında değildi!
Kendine soramadığını kuşlara sordu!!!

Anladı ki…
Kalbi, ‘Evet’ diyor!
Mantığı, ‘Hayır’!

Çok derinden seviyordu, ama…
O ‘ama’ var ya o ‘ama’!!!

Mutlu pazarlar.
Hep sevgiyle kalın.

Bir cevap yazın