Hoşgörü de üşüdü artık!

Bulutlar gökyüzüne yapıştı adeta.
Yağmurlar başladı.
Bazen çisil çisil çiseliyor.
Bazen de dökülüyor adeta!
Eylül ayının tatlı bir serinliği var.

Yaz mevsimi gitti-gidecek!.
Ağaçlar, yaprakların dökülüş hüznünü yaşıyor.
El sallıyor sıcaklara rüzgârlar!

Pencere kenarına oturup yağışları izlerken, kimbilir neler düşünüyorsunuz?

Hızla geçen yılları mı?
Çocukları mı?
Yarınların korkusunu mu?
İşinizi mi?
Çocukların üniversite dönemini mi?
Hayat kavganızı mı?
Yaşadıklarınızın film şeridini mi?

Anılar!
Anılar!
Anılar!
Eylül ayı işte böyledir.

Gündüz sıcak havalara tatlı bir serinlik eklenirken, gece saatlerinde soğukları da hisseder olduk.

Evet!
Havaların soğuması bir yana, siyasette de bir soğuk hava dalgası esiyor.

Neden mi?
Koltukları koruma telaşı!

Neden mi?
‘Ben’, hep ‘Ben’!

Neden mi?
Hoşgörü de üşüdü artık!!!

Havaların soğuması doğanın bir parçası olsa da; insanlar arasında esen soğuk havalar hoşgörüsüzlüğün sonucudur.

Neyi paylaşamıyoruz?
Kimi, kimden saklıyoruz?
Ne için?

Oysa…
Hani hep atasözümüzü hatırlatırız ya:
‘Bir elin nesi var, iki elin sesi var!’

Ya da…
‘Birlikten kuvvet doğar!’

Hadi!
Tam da ihtiyacımız olan bir dönemdeyiz.

Havalar soğusun.
da…
Kalplerimiz soğumasın!!!

Bir cevap yazın