Seçim öncesi hareket çok.
Vaat bol.
Peşpeşe ziyaretler olur.
Vatandaş esastır!
Adaylar mangalda kül bırakmaz!
Mahalleler, caddeler, sokaklar, evler ve kentin her yanında yapılan toplantılar şenlik havasında geçer.
Hizmette sınır yok.
Proje üstüne proje.
Neler yapılacak neler!
Şunu yapacağız!
Onları da yapacağız!
Bunu yapacağız!
İstediğiniz her şeyi yapacağız!
Şöyle yapacağız!
Hep ‘…ğız’!!!
Hep ‘…ğız’!!!
Hep ‘…ğız’!!!
Seçim boyunca seçmenlerin karşısında ağızlarından adeta bal dökülen adayın, seçimi kazandıktan sonraki hali nasıl mı?
Bir şey demeye gerek yokki!
İşte her şey ortada!
Teraziye koyun belediye başkanınızı!
Ne söz vermiş?
Hangisini yapmış?
Hadi tartın!!!
Her seçim sonrası aynı durumlarla karşılaşan vatandaş, “Biz bu filmi daha önce de görmüştük!” serzenişinde bulunuyor.
Ve…
Roller tersine dönüyor!
Nasıl oluyorsa?!
Belediye başkanı ya!
Kenti de o yönetiyor ya!
Hava-civa tam!!!
Bunları da bir tarafa bıraktık.
Kibir abidesi olanlara bakın!
Belediye başkanı bunu da yaparsa!
Vayyy o kentin haline!!!
Hepsini aynı kefeye koymak haksızlık olur.
Görünen köy kılavuz istemiyor!!!