Yalan!
Vallahi de yalan!!!
Billahi de yalan!!!
‘Son görev!’
Ne kadar anlamlı bir söz!
Etkileyici de!!!
Her ölüm haberi sonrasında sık duyduğumuz ve insanların ‘Son görev’ için koşuşturması hep garibime gitmiştir.
-Çok gururluydu, hiç anlatmazdı.
-Çok iyi bir insandı
-O zorlukları hiç hak etmedi.
-Çok çekti.
-Gerçek bir dost canlısıydı.
Vefat eden insanların arkasından daha neler neler sıralayıp methiyeler dizenlerin yüz ifadelerine mutlaka bakın.
Yalan!
Katıksız yalan!!!
Samimi olanlara.
Yüreklerini gerçekten paylaşanlara.
CAN dostlara hiç lafım yok.
Efendim neymiş?
Son görevlerini yerine getireceklermiş!
O güzel yürekli olan ve son yolculuğuna çıkanlara görevlerini hiç ama hiç yerine getirmemişler, hatta kalplerini kırmışlar.
Ammmaaa…
Cenazede en öndeler.
‘Son görev’ imiş!!!
Ulan!!!
Tövbe yarabbi tövbe!
Sustummm!!!
Tam bir tiyatro!
O sahte ‘ Son görev’ ifadeleri var ya!
Ne olur bu kadar düşmeyin!
Dersiniz ki her görevi yerine getirmişler de ‘Son görev’ için son yolculuğa eşlik ediyorlar!
Ölümden sonra görev yapmayın.
Hayattayken görevinizi yerine getirseydiniz!
Sizi gidi kandırıkçılar sizi!!!
Sahte gözyaşı dökmenize de gerek yok!
Gerçek yüzünüzü herkes biliyor!!!