Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Suzan Şahin, 12 gün süren 2018 Yılı Plan ve Bütçe görüşmeleri sonrası aydınlatılmayan ve vatandaşların merak ettiği soruları meclis gündemine taşıyarak, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.
Meclisteki açıklamasını, “Sosyete damat bakan Berat Albayrak’a sordum” girişi ile sosyal medya hesabında paylaşan Şahin, “Ancak bu sorulara cevap veremez, veremeyecek! Eğer cevap verirse istifa etmesi gerekir, çünkü bu millet 95 yıldır dişiyle tırnağıyla verdiği vergilerle elde ettiği kazanımların hesabını kendisinden soracaktır” diyerek, adrese teslim gönderme yaptı.
‘Yüklü meblağ’ kaynağı sorusu!
TBMM Başkanlığı’na iletilen önergede Merkez Bankası bilançosunda ‘Net Hata Noksan’ hesabındaki değişim ve son bir yılda giriş yapılan ‘yüklü meblağ’ın kaynağı ile enflasyon sepeti aylık değişiminde yer verilen verilerin gerçekliği ile özelleştirilen Şeker Fabrikalarının arsa değerleri ve üretim sürdürme garantileri yer aldı.
‘Enflasyonu düşük gösteriyorlar’
AKP hükümetinin, enflasyon sepeti aylık değişimine göre doktor muayene ücretini 18 TL, laboratuar ücretini ise 23 TL göstererek enflasyonu düşük göstermeye çalıştığını ve halkı kandırma yoluna gittiğini ifade eden Şahin, bakana yönelttiği sorularda bu belirtilen fiyatlarda ülkenin neresinde muayene olunabildiğini, nereden 23 TL’ye laboratuar hizmeti alınabileceğini sordu.
‘Yüklü para girişi nereden?’
Şahin yaptığı açıklamada “AKP hükümeti ve sosyete damat sürekli hazinede para olmadığını ifade ederek vatandaşın sırtına bindirdikleri ağır zamlara ses çıkarılamamasını salık veriyor. Ancak Merkez Bankası bilançosuna baktığımızda görüyoruz ki ‘Net Hata Noksan’ hesaplamasında son bir yılda ilgi çekici değişimler var. Yüklü para girişi gözleniyor. Bu paranın kaynağı nedir? Madem hazinede para yok bu yüklü para girişi nasıl oluyor? Katarlı dostlarından mı borç aldılar? Kendi ceplerinden para çıkarıp piyasaya sıcak para sürdüler? Nasıl oldu da yüklü para geldi bir anda? Eğer dış borç alarak dövizdeki dalgalanmayı durdurma yönünde bir hamle yaptılarsa bu borç neye karşı alındı? Yoksa Varlık Fonu’nda yer alan Cumhuriyet kazanımları olan şirket ve öz kaynaklarımızı mı ipotek ettiler? Bu borç ödenemez ise ülke olarak tüm kaynaklarımız yabancıların eline mi geçecek? Bu soruları TBMM Genel Kurulu’nda sosyete bakana sorduk, ancak bir cevap alamadık! Sırf oy uğruna halka hoş gözükmek için Türkiye Cumhuriyeti’nin 95 yıllık kazanımları yabancılara peşkeş çekilemez. Bunu kabul etmek mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’nin kazanımları satıldı’
Ayrıca özelleştirilen Şeker Fabrikaları ve Telekom’a da değinen Şahin, Telekom özelleştirmesinde Lübnanlı OKER firmasının kaç dolar taahhüt ettiğini ve bunun ne kadarını devlete ödediğini, firmanın Türkiye bankalarından ne kadar kredi kullandığını sorarak, “Türkiye halkının parasıyla Türkiye’nin kazanımlarının yabancılara satıldığını” söyledi.
‘Şeker Fabrikaları peşkeş çekildi!’
Şeker Fabrikaları özelleştirmesinde hesaplamaların yanlış yapıldığını ifade eden Suzan Şahin, “Türkiye’nin can damarlarından olan Şeker Fabrikalarının satılmasında da devlet zarar ettiriliyor. AKP hükümeti satış bedellerinde fabrikaların üzerinde olduğu arsaların değerini, fabrikaların içindeki hazır ürün ile hammaddeleri, demirbaş ve makineleri hesaba katmadan bedel belirliyor. AKP hükümeti, 14 fabrikanın 13’ünü 2011 yılında belirlenen ve gerçek değerin altında olduğu bilinen satış fiyatlarına göre 2 milyar 382 milyon TL daha düşük bir rakama sattı. Özelleştirmenin kamuya verdiği zarar bununla da sınırlı kalmadı; çalışanlar işsiz kaldı, emekliliğe zorlandı, sürgün edildi, fabrikaların kıymetli arazileri peşkeş çekildi, şaibeli satışlarla el değiştirenler oldu. Ayrıca Şeker Fabrikalarının tamamında kıymetli taşınmazların yani fabrikaların arsaları da peşkeş çekildi. Satış fiyatlarının arsa bedellerini, demirbaşları dahi karşılamadığı net bir şekilde görülüyor. Bazı fabrikalarda ise geçmiş kampanya dönemlerinde depolara kaldırılan ürünler, fabrikayı satın alan şirketlere ‘Bedelsiz’ olarak verildi! Kimin malını kime veriyorsunuz? Bu milletin malını yabancılara ve yandaşlarınıza bedelsiz verme şuursuzluğu mu sizin milliliğiniz? Fabrika işçilerinin işsiz kalması ve sürgülerinin üstüne bir de devlete 2 milyar 382 milyon zarar ettirildi. Bu süreçte firmalara yapılan ‘Peşkeş’in en somut örneği ise Çorum’da yaşandı. 10 TIR ürünün sözleşmede yer almamasına karşın fabrikayı satın alan şirkete verildiğinin kamuoyuna yansıması’ Genel Müdür Vekili Ergin İçenli’yi koltuğundan etti. Koltuğunu bırakması gereken ise sosyete damat Berat Albayrak ve millete değil yandaşa hizmet eden Recep Tayyip Erdoğan’dır. TBMM’ye verdiğim önergedeki sorulara sosyete damat cevap veremez, veremeyecek. Eğer verirse istifa etmesi gerekir, çünkü bu millet 95 yıldır dişiyle tırnağıyla verdiği vergilerle elde ettiği kazanımların hesabını soracaktır” mesajı verdi.