Bilecik, siyasi tansiyonu ölçtü!

Hataylı işadamı, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, TÜSİAD’ın yüksek istişare konseyinde yaptığı konuşmada 24 Haziran seçimlerinin önemine değinerek,  sandıktan oy değil Türkiye’nin geleceğinin çıkacağını vurguladı. Kutuplaşmayı besleyen siyasi tansiyonun düşürülmesinin gerektiğine dikkat çeken Bilecik, bu seçimlerde, ittifaklar yoluyla hemen her görüşün Meclis’e girebilme imkânı bulacak olmasından memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Seçim barajının ülke siyasetinin tüm renklerinin Meclis’te temsil edilmesine engel teşkil etmeyeceğini umduğunu ifade eden Bilecek, kadın milletvekili oranının bu kez çok yüksek olmasını dilerken, kutuplaşmayı besleyen siyasi tansiyonun düşürülmesinin önemine vurgu yaptı.

Propaganda döneminde partilerin ve Cumhurbaşkanı adaylarının ülkedeki kutuplaşmayı giderecek söylemler benimsemelerini, hepimizin bu ülkenin yurttaşı olduğumuzu göz önünde bulundurarak siyaset üretmelerini istediklerini söyleyen Bilecik, “Kutuplaşmayı besleyen siyasi tansiyon düşmezse, ekonomik tansiyon yükselir. Kurumlarımızın tarafsız, adil, her siyasi görüşe aynı mesafede kalarak, eşit şartlarda mücadele edilen bir ortamı sağlamalarının önemini özellikle vurgulamak istiyorum. Çünkü sandıktan yalnızca oy değil, Türkiye’nin geleceği çıkacak” dedi.

”Güçlü ekonomi için güçlü demokrasi lazım”

Demokratikleşebilmek için en başta korkularımızı yenmemizin gerekliğini belirten Bilecik, “Değişimden, diyalogdan, bizim gibi düşünmeyenden, bizim gibi olmayandan korkmaktan vazgeçelim. “Her şeyi konuşabilen insanlar, her şeyin üstesinden gelebilirler”. İnsanlar geçmişe değil, geleceğe bakarlar. Toplumumuzda yarına güven olması; bizlerin ve çocuklarımızın daha iyi bir geleceğe sahip olması için, Türkiye’nin toplumsal uzlaşmayla birlikte, istikrarlı ve sürdürülebilir bir ekonomik büyümeyi sağlaması gerekiyor. Güçlü bir gelecek için güçlü bir ekonomiye; güçlü bir ekonomi içinse güçlü bir demokrasiye ihtiyaç vardır. Bunun için de kaybedecek bir dakikamız bile yoktur. Geleceğe dönük umutlarımız, şimdiki gücümüzün kaynağıdır. Bu ülkenin geleceği, Mustafa Kemal Atatürk’ün başarısından ilham alan Türk gençliğine emanettir. Gençlik, en büyük umut kaynağımızdır. Umutlarımızın yeşereceği, pırıl pırıl bir gelecek, aydınlık bir Türkiye ve dünya temennisiyle…” şeklinde konuştu.

 

Bir cevap yazın