Oldu mu şimdi?

Sağlık Sen Hatay Şube Başkanı Feleytun Gönç, yaklaşık 45 gün önce  Suriye sınırındaki görev yerine giderken geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitiren Hatay Ambulans Servisi Başhekimliği’nde görevli Paramedik Büşra Boyacı(22)’nın görev şehidi sayılmamasına tepki gösterdi.

Kahraman Mehmetçiğe Zeytin Dalı Harekâtı’nda sağlık hizmeti sunmak üzere Reyhanlı sınırına giderken kaza yapan ve tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Büşra Boyacı’nın ailesinin başvurularına rağmen devletin, ‘Göreve kendi özel aracı ile gidiyor olmasını’ gerekçe göstererek ‘Görev Şehidi’ sayılmamasının kendilerini oldukça üzdüğünü dile getiren Gönç, 112 acil sağlık çalışanlarının üvey evlat muamelesi gördüklerini belirtti.

“Büşra’nın şehitliği hakkettiğine inanıyoruz”

‘Şehitlik Belgesi’ adı altında verilen ve hiçbir özlük hakkını kişinin geride bıraktığı ailesine tanımayan kağıt parçasını tanımadıklarını ifade eden Gönç, konunun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ile Sağlık Bakanlığı’nın tekrar incelemeye alınmasını talep ederek, şu açıklamayı yaptı:  “Cilvegözü sınır kapısında nöbet tutulan bölgeye herhangi bir toplu ulaşım aracı bulunmamaktadır. Vatan görevi için buraya kendi özel araçları ile giden bu kardeşlerimizin suçu nedir? İl dışından gelen ve UMKE’de görev yapan uzman doktorlar ve personeller için her gün sınırdaki aynı bölgede görev yapan UMKE personeline servis imkânı sağlanırken 112 Acil çalışanları neden üvey evlat muamelesi görmektedir? Sınır uç noktasındaki Erol Çavuş, Zafer Toga gibi karakollara gidip ateş hattında hizmet veren 112 çalışanları da en az UMKE personeli kadar ulaşım imkânını hak etmiyor mu?
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 13. Maddesi’nde, iş kazasının tanım olarak, ‘Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır’ İfadesi yer almaktadır. Şimdi soruyorum toplu taşıma aracının ulaşımının olmadığı sınır bölgesine giden personel, müdürlüğün tahsis ettiği araçla gönderilseydi 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 13. Maddesi’nde ifade edildiği şekilde işverence sağlanan bir araçla böyle bir olay başına gelseydi hem iş kazası olarak değerlendirilecek ve bunun getirdiği haklardan yararlanılacak hem de görev başında sayıldığı için Devletimiz tarafından resmen ‘Görev Şehidi’ olarak tanınacaktı. Bu olayın sorumluları kimlerdir? Bizler göreve giderken ve görev başında şehit olan sağlık çalışanlarının Sağlık Bakanlığı tarafından ‘Şehitlik Belgesi’ adı altında verilen ve hiçbir özlük hakkını kişinin geride bıraktığı ailesine tanımayan kağıt parçasını Hatay Sağlık-Sen olarak kabul etmiyoruz. Yaşadığımız bu üzücü olay sonrası Hatay’da görev şehidimizi ziyaret eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Dr. Fatma Betül Sayan Kaya ve Sağlık Bakanımızı bu olayı tekrar incelemeye ve Paramedik Büşra Boyacı kardeşimize Allah katında hak ettiğine inandığımız şehitlik mertebesini Devletimiz eli ile de sağlanmasını talep ediyoruz.”

 

 

 

Bir cevap yazın