İSTE-MİZ, Mühendislik ve İnovasyonu bütünleştirdi

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Konferans Salonu’nda İSTE Yapı Öğrenci Topluluğu tarafından düzenlenen; “İSTE-MİZ’18: Mühendislik ve İnovasyon Zirvesi”, yurtiçi ve yurtdışından gelen alanının önde gelen isimlerine ev sahipliği yaptı.

Düzenlenen toplantıya  İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt AKTAŞ ile İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Hatay Şube Başkanı Selim Harbiyeli, İMO İskenderun Temsilciliği Başkanı Selahattin Gündüz, Prof. Dr. Uğur Ersoy, Eğitimci-Yazar-Girişimci Orhan Gürbüz, Yüksek Mühendis Yoshinori Morıwakı, İnşaat Mühendisi Cem Kafadar, Türkiye Çimento Müstahsiller CEO’su İsmail Bulut katıldı. İnovasyon zirvesine ayrıca, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Yapı Topluluğu, Dicle Üniversitesi Mühendisliğe Hazırlık Kulübü, Kilis Yedi Aralık Üniversitesi öğrencileri de destek verdi.

“Zirveden faydalanın”

İSTE Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Aktaş, bu zirveniin her geçen yıl daha da büyüyerek gerçekleşeceğini belirterek, “Bu tür konferansların öğrenci arkadaşlarımız için büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. İlki gerçekleşen İSTE-MİZ’in diğer yıllarda da daha da büyüyerek gerçekleştirileceğini umuyorum. Bu programdan tüm öğrencilerimizin en iyi şekilde faydalanması için konuk olan değerli hocalarımıza sorular sorarak alabilecekleri kadar bilgi almalarını tavsiye ediyorum. Katılan tüm konuklarımıza teşekkür ederim” dedi.

“Dünyada üç devrim gerçekleşti”

Alanıyla ilgili bilgilerini paylaşmak adına kürsüye gelen Prof. Dr. Uğur Ersoy, “İnşaat mühendisliği endüstri devriminden sonra ortaya çıkmış ve değer kazanmış bir alandır. Önceleri şehirleşme çok olmadığı için böyle bir mühendisliğe ihtiyaç duyulmamıştı. Peki mühendislik bilgisine sahip olmadan hala ayakta duran mimari eserler nasıl ortaya çıktı? Mimar Sinan gibi bir dâhinin eserlerinin inşaat bilgisine sahip olunmadan yapılması, ortak kanaatin mühendislik sezgilerine sahip olduğunu gösteriyor. Dünyada bugüne kadar üç devrim gerçekleşmiştir. Bunlar; Rönesans, Sanayi Devrimi ve Bilişim Devrimidir. Bu üç devrim mühendisliklerin de devrimi olmuştur. İlk mühendislik okulu Fransa’da yol ve köprü inşaatı için açılmıştır. Ancak bundan önce Mühendishane-i Berri Hümayun, Osmanlı da kurulmuştu. Ve amacı yol köprü yapımı değil denizcilik eğitimi vermekti. Ancak zamanla isim değiştirerek varlığını korumaya çalışan Mühendishane kalıcı olmayı başaramamıştır. Ülkemizde mühendisliğin ve bilginin yeterince gelişememesinin nedeni, kendimize uyarlamadan kaynağından olduğu gibi alıp kullanmaya çalışmaktır” şeklinde konuştu.

‘Kendinize İnanın’

Eğitimci-Yazar-Girişimci Orhan Gürbüz ise reklamın, kurumsallaşmanın, kimliğin önemine değinirken, öğrencilere girişimci ruhlarını harekete geçirmeleri gerektiğini ve sevdikleri işi yapmak için çabalamaları gerektiğini söyledi.

Türkiye ve Japonya’yı kıyasladı

Yüksek Mimar Yoshinori Morıwakı de, Japonya ve Türkiye’yi depremler konusunda karşılaştırdı. Türkiye’nin depremlerde en çok can kaybı yaşayan 3. ülke olduğunu, bu sıralamada daha çok deprem olmasına rağmen Japonya’nın 7. sırada olduğunu belirtti.

Ülkeler arasında yapısal ve depreme karşı alınan önlemler konusunda büyük farlılıklar olduğuna dikkat çeken Morıwakı, “Basitçe ifade edilirse, binalar yıkılırken, objelerin üzerine düşen tavan ağırlığı veya içerideki mobilyalar bu nesnelere çarparken yanlarında bir yer, boşluk bırakırlar. Bu boşluk “hayat üçgeni” dediğimiz alandır. Nesne ne kadar büyük ve ne kadar dayanıklı olursa daha az ezilecektir. Nesneler ne kadar az ezilirse boşluk ve bu boşluğu kullanan kişinin yaralanmama olasılığı o kadar artar. Ayrıca evlerimizde her zaman kolayca ulaşabileceğimiz içerisinde su, düdük, kısa saplı kazma bulunan bir deprem çantası hazır halde bekletilmelidir” derken, depreme yönelik birinci sırada sismik izolatör sistemine dayalı binalar yapılması gerektiğini ifade etti.

‘İnşaatlarda Yeni Uygulama SSB Beton’

İnşaat sektörü ile ilgili bilinmesi gereken konular hakkında öğrencilere bilgiler veren İş Adamı İsmail Bulut ise, “Geleneksel beton kaplamalara göre çok daha düşük su/çimento içeriğiyle üretilen Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB) kaplamalar, bitümlü kaplama yapımında kullanılan araçlarla taşınmakta, serilmekte ve sıkıştırılmaktadır. Bu özellikleriyle SSB kaplamalar hızlı ve ekonomik bir şekilde inşa edilebilmekte, böylece de alternatif bir üstyapı olarak kendini göstermektedir. Yüksek yüzey pürüzlülüğü nedeniyle Dünya’da önceleri daha çok ağır yük taşınan ve düşük hızla gidilen endüstriyel saha zeminlerinde tercih edilen SSB kaplamalar, son yıllarda şehir içi yollarda ve şehirlerarası anayollarda da uygulanmaya başlanmıştır. Türkiye’de ise önceleri baraj yapımında kullanılmaya başlanan SSB uygulamaları, son yıllarda bazı yerel yönetimler tarafından tercih edilmeye başlanmış ve şehir içi yol üstyapısında kullanılmaya başlanmıştır. Bu yöntem günümüz inşaat mühendislerinin iyi bilmesi gereken bir yöntemdir” dedi.

‘Gelecek, güzel gelecek’

İnşaat Mühendisi Cem Kafadar,  zaman yönetiminin başarılı olabilmenin önemli bir parçası olduğunu belirterek,  “Kendinize güvenmek çok önemlidir. Ancak bu güvenin içi boş olmamalı yapabileceğiniz işlerde sorumluluk alınmalıdır. Kendinizi iyi tanımalısınız ki hangi işi yapıp yapamayacağınızı bilerek hareket edebilin.. Zamanı en iyi şekilde yönetmek, bir zaman çizelgesi hazırlayarak saati saatine planlamayla mümkün olabilir. Hayata tek bir hedef seçerek başlarsanız seçtiğiniz hedefte de başarılı olamazsınız, her zaman birden fazla seçeneğiniz olmalı bu sizin bakış açınızı zenginleştirir. Her şey sizin elinizde; bir şeyi gerçekten isterseniz olur. Geleceğe hazırlıklı olmayı unutmayın, çünkü öyle günler göreceğiz ki yapay zekâ hayatın her alanına girecek. Bu günlere hazırlıklı olmalıyız” diyerek, uyarılarda bulundu.

“Özgelecek isteyen tek üniversiteyiz”

Öğrencilere önemli tavsiyelerde bulunan İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, “Bu program bir Kariyer Zirvesi olduğu için, üniversitemize gelen misafirlerimize İSTE hakkında birkaç ayrıntı vermek istiyorum. Birincisi, İSTE akademik personel alımında özgelecek isteyen tek üniversitedir. Böylece ilerleyen dönemlerde kişilerin, akademik hedeflerine ulaşıp ulaşamadıklarını da görmüş oluyoruz. İkincisi, İSTE kendi markalarını oluşturan bir üniversitedir. İSTE, Teknoversite, İnovasyon Fabrikası, Sanayi 4.0 vb. gibi pek çok markanın tesciline sahiptir. İnovasyona ve teknolojiye adanan üniversitemizde her konuda özgünlüğü tavsiye ediyoruz. Herkes gibi değil, kendi gibi olan CV’ler kazanır. Doğal olun. En büyük fikirler ve iş birlikleri arkadaşlarla muhabbet ederken ortaya çıkar. Bu nedenle insanlara gönlüne dokunun, onlarla iletişim halinde olun” dedi.

İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli’nin konuşmasından sonra düzenlenen bilgi yarışmasının ardından program sona erdi.

 

 

Bir cevap yazın