Bu geceler niye böyle uzun…

Türkiye’nin gündemi o kadar hızlı ki; her an başımız dönüyor. Bir aydan bu yana süren Zeytindalı Harekâtı nedeniyle günden daha da yoğunlaştı. Özelikle tüm dünyanın gözü Hatay’a çevrildi de diyebiliriz. Basın kuruluşlarının temsilcileri de burada…

Televizyonlar.
Gazeteler.
Haber ajansları.
Tam bir koşturmaca.

Televizyonları açıyoruz.
Hararetli tartışmalar.
Yorumlar.
Herkes bir şeyler söylüyor.

Gazeteleri okuyoruz.
Haberler.
Fotoğraflar.
Köşe yazıları.
Dikkatle okuyoruz.

Ve…
Bazılarını da ilgiyle okuyoruz.
Bunlar sadece üç-beş kişi kalmışlar.

Ve…
Çok önemli bir eksik gözümüzden kaçmıyor.
Bekir Coşkun.

Yazımın başlığı anlamlı.
Çünkü…
Bekir Coşkun ağabeyimin son yazısının başlığı.
Tarih: 13 Temmuz 2017
Tedaviye gittiği o günkü yazısının başlığını kulandım.
‘Bu geceler niye böyle uzun…’

Kalemi.
Yüreği.
Bileği.
Beyni.
Adam gibi adamdır o…
Yiğit bir Anadolu evladıdır Bekir Coşkun.

Özledik.
Bir an önce iyileş de; senden daha öğreneceğimiz çok şeyler var.
Sözcü Gazetesi okuyorum.
Ve…
Sabırsızlıkla bekliyorum her gün.

Doğru söyleyeni köyden kovarlar ya…
Her ‘köy’den kovuldu.
Birinci köy..
İkinci köy..
Beşinci köy..
Onuncu Köy…

Gözardı edilen bir noktayı vurgulamam gerek.
Hadi ‘köy’den kovuyorsunuz da…
Yüreklerimize kazınmış bu ismi nasıl kovacaksınız?

Bir an önce iyileş ağabey.
Bir an önce yaz üstadım.
O sihirli kelimelerini özledik be güzel insan.
Senin ‘köy’ün, bizim ‘köy’ümüzdür!!!

 

 

 

Bir cevap yazın