Suriye’de ‘Yoğurdu Üfleyerek’ Yeme Zamanı

 

 

 

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan – İran Cumhurbaşkanı Ruhani ve Rusya Devlet Başkanı Putin arasında 22 Kasım’da gerçekleşen, Astana Süreci’nin yerini alacağı ileri sürülen ‘Soçi Süreci’yle birlikte Suriye’nin geleceği konusundaki meraklar daha da arttı. Anlaşılan o ki, Soçi’de ‘müzakere teknikleri” gereği üzerinde anlaşılamayan problemler atlanmış, anlaşma sağlanabilecekler üzerinde durulmuş. Bu arada Türkiye’nin uzun bir süredir direttiği ‘Esad’sız Suriye’ sorunu da ‘Esad’la devam!’ şeklinde çözülerek düzelmiş. Bu güzel bir sonuç…

Soçi’de her üç lider de açıklama yaptılar. Ruhani ucu bize de dokunan ‘Suriye’nin meşru hükümetinin rızası olmadan herhangi bir yabancı gücün ülkede bulunmasının gerekçesi yok. Suriye halkı, dış güçlerin içişlerine karışmalarına izin vermeyecek ve toprak bütünlüklerini tehdit eden her adıma karşı duracak!’ şeklinde bir ifade kullandı. Tabii ABD’ye de dokundurdu.

Putin, ‘Türkiye ve İran’ın desteğiyle Suriye’nin parçalanması engellenmiştir. Yıllardır süren iç savaşın sonlandırılması mümkün olabilecek durumdadır” ifadesini kullandı. Türkiye, Rusya ve İran’ın, Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin etkin bir hale gelmesi için gereken çabayı göstereceklerine inanıyorum!” dedi. El-Kaide türevleri gibi ‘terörist gruplar’ dışındaki tüm tarafların bu geniş kapsamlı ‘Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’ne katılmasını savunan Rusya’ya İran ve Esad rejimi de destek vermektedir. Türkiye’nin kırmızı çizgisi ise PKK terör örgütü PYD-YPG’nin bu kongreye katılmaması…

Erdoğan ise Türkiye’nin hassasiyetini ‘Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüyle ülkemizin milli güvenliğine kast eden terörist unsurların süreçten dışlanması, Türkiye olarak önceliklerimiz arasında yer almaya devam edecektir. Milli güvenliğimize kast eden terör örgütüyle aynı çatı altında olmamızı, aynı platformda yer almamızı bizden kimse beklememelidir. Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine bağlılığımızı ifade ediyorsak bu ülkeyi bölmeye çalışan eli kanlı bir çeteyi meşru bir aktör olarak göremeyiz!’ şeklinde en açık şekilde açıkladı.

Erdoğan Soçi’deki görüşenlerin Suriye’nin kaderine hüküm veren üç kişi olarak görüp ‘İleriki safhalarda üç garantör ülke Türkiye İran ve Rusya’nın yanı sıra bir garantör ülke olarak ABD’nin de sürece katılımı olabilir mi? Öyle bir talep olursa, bunun kararını bu üçlü verecek!’ diyerek, başından beri sahada olan ABD’nin bir kenarda bırakılabileceğini söyledi. Üstelik bu ülkenin Irak’a ilaveten Suriye’de kurduğu 16 civarındaki irili ufaklı askeri üsse rağmen.

ABD’nin Suriye’de taca atılması güzel bir şey de, bu sözle olabilecek bir şey mi? Ya da ABD, IŞİD’le mücadelede Irak ve Suriye’de harcadığı bunca zaman ve askeri harcamalardan sonra yeniden yapılanan Suriye’de bir kenarda kalmaya rıza gösterir mi? Bu düşünülmemiş gibi…

Rus Sputnik sitesine göre, Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın bir yetkilisi, Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı duyan, akan kanın durmasını sağlayacak tüm siyasi çabalara destek veren tutumundan hareketle bu ortak bildiriyi memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Zaten Soçi görüşmelerinden bir gün önce de Esad aynı yerde Putin’le görüşmüş, minnettarlığını kucaklayarak göstermişti.

Soçi’ye paralel olarak aynı tarihlerde Suudi Arabistan’da toplanan Suriyeli muhalif gruplar da rejimle ‘doğrudan ve şartsız görüşme’ yapmayı kabul etti. Muhalifler ilk kez BM öncülüğündeki görüşmelerde Esad’ın görevden ayrılması şartına bağlamadı.

Buraya kadar ‘PYD-YPG’ dışında Suriye’nin geleceğiyle ilgili pek çok şey düzgün sayılır. Hele de görüşmelerden sonra tweet atarak Erdoğan’la görüşen ve ‘Artık YPG’ye silah verilmeyeceği’ni söyleyen Trump’ın sözünden sonra… Ancak aynı Trump, ‘Türkiye ile hiç olmadığı kadar yakınız!’ demiş, 15 gün sonra ABD Ankara Büyükelçiliği Türkiye’deki vize hizmetlerini askıya alınca ters köşe olmuştuk. ABD’nin bu tür numaralarını sakın unutmayalım!

Son Söz: Suriye’de IŞİD’le savaşın sonuna gelindi ama taşlar hala yerlerinden çok uzakta! Her an birilerinin oyunu ile karşılaşabiliriz. Artık IŞİD gibi tek değil, çok fazla hasım olacak!

 

Bir cevap yazın