Koş babam koş!

Nereye?
O da bilmiyor!

Allah Allah!
Koşuyor işte!!!

Ne yolunu biliyor!
Ne mesafeyi biliyor!
Ne yönünü biliyor!

Bazen nereye koştuğunu düşünse ve bir türlü işin içinden çıkamıyor olsa da koşmaya devam ediyor.

Amaçsız.
Boş!
Hedefsiz.

Ne garip değil mi?
Kafayı çizmiş gibi de durmuyor!

Sormayın sakın!
İki saat nutuk çeker Alimallah!
Hadi buyur!!!

Kendilerini ‘en iyisi’ görüp de böyle bir duruma düşenlerin vay haline!

Birikimi nedir?
Ne yapabilir?
Neyi çözebilir?

Siyaset arenasında koşanlara bakınca bazı gerçeklerle karşılaşmak sizi şaşırtmasın sakın.

Kendini yönetmekten acizler!
Sorun onlara da görün!
En iyisini kendilerinden başkası yapamaz!

De babam de!
Koş babam koş!
Kim tutar seni?

İster ‘Bakan’ olsun.
İster belediye başkanı olsun.
İster milletvekili olsun.
İster belediye meclisi üyesi olsun.
İster muhtar olsun.

Seçildikleri andan itibaren çok ‘özel üretim’ olduklarını düşünenlerin sayısı hiç de az değil!

Seçim yaklaşıyor.
Durdurun da koşmasın artık.
Biraz aynaya baksın!

O kadar çok ki!
Bulunmaz ‘Hint Kumaşı’ sanıyor kendini!
Durdurabilene aşk olsun!!!

Bir cevap yazın