Sahur
öğünü, muhakkak yapılmalıdır. İftar ve sahur arası uyanık kalmak, metabolizmanız
ve sağlığınız açısından oldukça risklidir. Gerekli süreyi uykuda geçirip, sahur
öğünü için uygun saatte kalkılmalı ve sahur öğününden sonra hemen tekrar
yatılmamalı, en az 45 dakika beklenmelidir.
Yumurta,
protein kalitesi bakımından oldukça zengin ve uzun süre tok tutan bir besin
olduğundan, sahurda muhakkak tercih edilmelidir.
Yağ
ve tuz içeriği yüksek besinlere sahurda yer vermek, susama hissini
artıracaktır. Sarımsaklı, bol baharatlı ürünler de sizi çabuk susatacaktır.
Sık
sindirim problemleri yaşayanlar, sahurda muhakkak probiyotik desteği almalıdır.
Probiyotik içeriği yüksek; yoğurt, kefir tarzı besinlerle,
vitamin-mineral-posa-su içeriği yüksek sebze ve meyveleri sahur öğününden sonra,
ezan okunmasına yakın tercih etmek sizi konforlu hissettirecektir.
Yeterli
sıvı alımı, oldukça önemlidir. Az sıvı alımı; yorgunluk, halsizlik yaratarak,
oruç sürecinin konforsuz geçmesine neden olacaktır. Sahurda birkaç bardak açık
çay, birkaç bardak su, bir şişe sade maden suyu tercih etmek, iftara kadar
geçen sürede size iyi hissettirecektir.
Çiğneme
hareketlerini azaltmak, hızlıca öğün geçiştirmek, yatmadan önce bol besin
tüketip, su içip sahursuz oruç tutmak sağlık problemleri oluşturabilir. Ezandan
en az 1 saat önce sahura muhakkak kalkılmalıdır.
İftar
öğününe iftariyeliklerle başlamak sağlıklı olacaktır. Unutmamamız gereken nokta,
iftariyelikler tadımlık olmalıdır, kesinlikle doyumluk olmamalıdır. Su, küçük
bir kuru hurma, az yağlı bir çorba veya cacık ile iftara başlamak doğru
olacaktır. Ana yemeklere başlamak adına 15 dakika kadar sindirim sistemimize,
organlarımıza zaman tanımak oldukça önemlidir. Bu 15 dakikalık kısa sürede
ailenizle sohbet edebilir, ufak bir fincan rezene, anason gibi sindirime
yardımcı bir bitki çayı tüketebilirsiniz.
İftarda
tercih edilen ana yemeklerde, protein içerikli az yağlı et/ tavuk/ balık ve
posa alımınızı destekleyecek bulgur, karabuğday, firik, esmer pirinç gibi
tahıllarla hazırlanmış pilav, dolma ve süt grubundan ayran, yoğurt, cacık
tercih edilebilir. Sebze yemekleri ve et grubu bir araya getirilip etli sebze
yemekleri ve salata şeklinde de tüketimler sağlanabilir. Tercih edilecek ekmek,
tam tahıllı olursa sindirim açısından çok daha sağlıklı olacaktır. Elbette
ekmeğin porsiyonu oldukça önemli; bir avuç içi kadar Ramazan pidesi iftarda
tüketilebilir.
İftardan
sonra muhakkak ara öğün tercih edilmelidir. Metabolizmanızın düzenli
çalışabilmesi adına oldukça katkı sağlayacaktır. Meyve tüketimini ihmal etmemek
adına, meyve ve protein içerikli kefir/ süt/ yoğurt tüketimi size iyi
hissettirecektir.
Elbette
tatlı da ara öğün yerine iftardan 1-2 sonra tercih edilebilir. Bu tatlı hafif
bir sütlü tatlı, güllaç veya dondurmaysa haftada 2 defa ara öğün yerine tek
porsiyon şeklinde gelebilir.
Fiziksel
aktivitenin de fazlasıyla ihmal edildiği bir dönem olan Ramazan ayı boyunca
iftar sonrası 45 dakikalık tempolu yürüyüş veya sahurdan sonrası hemen tekrar
uymamak adına yapılacak ufak tefek egzersizler fazla kilo alımınızın önüne geçecek,
sindirim problemi yaşamadan konforlu bir oruç süreci yaşamanıza katkı
sağlayacaktır.
İftar
sonrası su alımını ihmal etmemek adına, uyuyana kadar her saat içinde 2-3
bardak su tüketimi yeterli hidrasyonu sağlayacaktır.
Son
öğün sonrası 30 dakika kadar bekleyip, sahura kadar muhakkak minimum 4 saat
kadar uyunmalıdır. Melatonin hormonu salgısı, vücudun sağlıklı çalışabilmesi
adına oldukça dikkat etmemiz gereken bir konu Ramazan ayı boyunca gece uykusunu
ihmal etmememiz gerekliliğidir.