Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın Hatay’ın 5.Teşvik Bölgesi’ne alınması ve İskenderun Körfezi’nin serbest bölge ilan edilmesi çağrısına tam destek verdi. Hatay’ın sahip olduğu kültürel mirasla yetinmeyip, Türkiye’nin en büyük üretim ve dış ticaret merkezlerinden biri olduğunu belirterek, yetkililere çağrıda bulunan Şahin, hükümetin, Hatay Halkı’na üvey evlat muamelesi yaptığına dikkat çekti.
“Hatay Türkiye’nin 13.büyük ili”
Hatay’ın Türkiye’nin 13’üncü büyük ili olduğunu belirten Şahin, “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2018 verilerine göre Hatay’ın nüfusu 1 milyon 609 bin 856 olup Türkiye’nin 13.büyük ili. Hatay, İpekyolu’nun Akdeniz’e açılan bir kapısı, önemli bir ticaret ve lojistik merkezi. Ekonomisinde ticaret, tarım, sanayi, nakliyecilik ve inşaat öne çıkan faaliyetler olan Hatay’da, demir-çelik mamulleri, otomobil filtresi, tarım araç ve gereçleri ve tarımsal ürünler başta olmak üzere yaş sebze ve meyve ile narenciye üretim ve ihracatı yoğun olarak yapılmakta. Bu özellikleriyle ülke ekonomisi için altın yumurtlayan tavuk konumunda olan Hatay’a gerekli önem verilmiyor. Israrla Hatay’ın 5.Teşvik Bölgesi’ne alınması ve İskenderun Körfezi’nde serbest bölge kurulması yönündeki çağrılarımıza artık kulak verilmeli” dedi.
“AKP hükümeti Hatay halkını üvey evlat olarak görmektedir”
Ticaret Bakanlığı’ndan alınan verilere göre; 2018 yılı itibariyle Türkiye’de 58.250 adet ihracatçı bulunduğunun ve Hatay’ın 1.008 adet ihracatçısıyla ülke genelinde 9. sırada yer aldığının altını çizen Şahin, “Sadece Ticaret Bakanlığı’nın verileri değil devletin istatistik kurumu olan TÜİK verilerine göre de Hatay tam bir altın yumurtlayan tavuktur. AKP hükümeti ısrarla Hatay’a ve Hatay’lılara üvey evlat muamelesi yapsa da TÜİK verilerine göre 2018 yılı sonunda Hatay tarafından yapılan ihracat tutarı 1.068.100.400 Dolar olurken, yılın aynı döneminde Hatay tarafından yapılan ithalat tutarı ise 1.929.477.345 Dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu zenginliklerini örnek göstererek Hatay’ın 5.teşvik bölgesine alınması ile İskenderun’a geniş bir serbest bölge kurulması ve ayrıca serbest bölgenin içinde bir alan tahsis edilerek bu alanın ‘Kıyı Bankacılığı Merkezi’ haline getirilmesi yönünde defalarca çağrılarda bulunduk. Ancak, çağrılarımız AKP tarafından duymazdan gelindi. Hatay’ın coğrafik konumu sayesinde sahip olduğu geniş liman sahası ve dünyanın gözbebeği Akdeniz’in en stratejik konumlarından birinde olmasından faydalanılsın istiyoruz. Ancak AKP hükümeti ısrarla Hatay’ın bu potansiyelini yok sayıyor” ifadelerini kullandı.
“Hatay 5.teşvik bölgesine alınsın istiyoruz”
Hatay’da yaşayan 600 bin Suriyeli mültecinin oluşturduğu ucuz işgücünün etkileri ve ekonomideki olumsuz havanın TÜİK verilerine de yansıdığını ifade eden Suzan Şahin, “Hatay 4.Teşvik Bölgesi’nde olması nedeniyle daha az teşvik alıyor. Geçmek istediğimiz 5. Teşvik Bölgesi ile Hatay’ın ve Türkiye’nin ekonomisi bir nebze olsun rahat nefes alacak. Yaklaşık 15 bin kişiye iş imkanı yaratılacak. İşsizlik %2 azaltılmış olacak. Hane halkının geliri %20 artacak. İşte tam da bunun için ‘Hatay 5.Teşvik Bölgesine Alınsın’ diyoruz. Biz hem Hatay hem de Türkiye ekonomisi kalkınsın istiyoruz. Ancak AKP hükümeti, aynı serbest bölge ve Hatay’ın yararına söylediğimiz diğer konularda olduğu gibi kulaklarını tıkıyor, çağrılarımızı görmezden geliyor. Hatay 7 yıldır Suriye’de süren savaştan çok etkilendi ve Hatay halkı ekonomik olarak birçok ilin gerisine düştü. 600 bin Suriyeli mülteciyi 7 yıldır misafir eden ve devletin kendisi için ayırdığı bütçenin 1/3’ünü Suriyelilerle paylaşan Hatay halkı bu fedakarlıklarına rağmen artık üvey evlat muamelesi görmek istemiyor” dedi.