Hatay Valiliği’nce iki katlı eski bir Antakya evinin restore edilmesiyle 2013 yılında açılan Türkiye’nin ilk ve tek Tıbbi Aromatik Bitkiler Müzesi yılda ortalama 10 bin civarında yerli ve yabancı ziyaretçiye kapılarını açıyor. 280 adet bitki türünün fotoğrafı ve 200’e yakın kurutulmuş hali ile birlikte 50 civarında da endemik bitkinin yağının sergilendiği müze, Hatay’ın zengin tıbbi ve aromatik bitki çeşitliliğini yansıtması nedeniyle Medeniyet Bahçesi temasıyla EXPO 2021’deki organizasyona da büyük katkı sunacak.
Bu müze Türkiye’de ilk ve tek
Hatay İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mehmet Andiç, müzenin yapılmasındaki amacın kentteki bitki çeşitliliğini vatandaşlara aktarmak olduğunu belirterek, “Şu ana kadar Türkiye’de 3 bin 500’den fazla endemik bitki türü tespit edilmiştir, bu bitki türlerinin yüzde 10’u Hatay’da bulunuyor. İlimizde bulunan 2 bin 500 civarında bitki türünden yaklaşık 600 tanesinde de tıbbi ve aromatik bitki özelliği tespit edilmiştir. Anadolumuzun bereketli toprakları hem iklimi hem coğrafi özelliği hem de toprak yapısı bakımından dünyanın en güzel bölgelerinden birisidir. Bu konuda önemli bir yere sahip Hatay’daki bitki çeşitliliğini sergilemek amacıyla müzemizde 280 adet bitki türünü farklı sunum şekilleriyle ziyaretçilerimize tanıtmaya çalışıyoruz. 7 farklı salonda ürünlerimizin resimleri bulunuyor, yine aktar bölümünde ürünlerimizin kurutulmuş halleri ve ‘Hülasa’ dediğimiz bölümünde de ürünlerimizin yağ hali bulunuyor. Müzemizin Türkiye’de ilk ve tek olma özelliği bulunmaktadır. Gelen ziyaretçiler, hem kendi yaşamında gördüğü bitkileri hem de tanımadığı bitkileri çok rahat şekilde görüp onlar hakkında çok faydalı bilgilere ulaşabiliyor” dedi.
Andiç, müzenin dizaynında Osmanlı Devleti’nde kullanılan “şifahane” olarak bilinen bitkiyle tedavi edilen merkezlerden esinlenerek yapıldığını dikkati çekerek, “Kentte ticareti yapılan 90’a yakın bitki çeşidi bulunuyor. Bu bitki çeşidinden, yıllık 600 tonun üzerinde verim elde ediyoruz. Bunun da yıllık getirisi 10 milyon lira civarında. Bu bitkileri Hatay kırsalından toplayan ve geçimini sağlayan yüzlerce aile bulunuyor” şeklinde konuştu.
“Ecza deposu gibi”
Müzenin açıldığı tarihten bu yana 40 bin civarında turisti, yıllık ortalama ise 10 bine yakın ziyaretçiyi ağırladığını anlatan müze görevlisi biyolog Abdullah Er ise, “Müzemiz bir ecza deposu gibidir. Özellikle bitkilerin kurutulmuş hallerini gören misafirlerimiz daha çok bunların en çok hangi hastalığa iyi geldiğini merak ediyorlar. Genelde soğuk algınlığına iyi gelen bitkilere merak fazla, biz de onlara bilgiler veriyoruz. ‘Bu bitki burada yetişiyor mu?’, ‘Bu bitkiyi daha önce hiç görmedim’ gibi tepkiler veriyorlar. Ihlamur, kuşburnu, C vitamini bakımından zengin nar çiçeği gibi türlerimiz var. Bunlar soğuk algınlığında ve gribal enfeksiyonlarda çok kullanılır. Müzemizde faydalı bitki saymakla bitmez, zaten bu bitkilerin birçoğu eczacılık sektöründe kullanılan bitkilerdir. Eczacılık sektöründe kullanılan 550 tane bitki çeşidi var” dedi.