Öğretmen.
Tarifi o kadar zor ki…
Güneş.
Ay.
Zanaatkâr.
Anne.
Baba.
Ata.
Say say bitmez.
Ve…
Mum.
Aydınlatıyor.
Aydınlatıyor.
Aydınlatıyor
Hep aydınlatan.
Ama…
Hep kendisi eriyen!!!
O, nasıl bir aşk?
O, nasıl bir duygu?
O, nasıl bir yürek?
O, nasıl bir vefa?
O, nasıl bir sevgi denizi?
O, nasıl bir ışık?
Çocukların mutluluğunu düşünen.
Aydınlık yarınları hedefleyen.
Benim güzel öğretmenim.
Veeeeeee…
Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
Türkiye’nin Başöğretmeni Mustafa Kemal Atatürk’ün, öğretmenlere duyduğu güven hiçbir zaman boşa çıkmamıştır. Kurtuluş Savaşları sonrasında harap olan memleketin yeniden inşasının mimarları olan öğretmenlerimiz de Ata’nın yolunda gitmiştir.
Anadolu’nun her yanı.
Köy.
Kasaba.
Şehir.
Mezra.
Karış karış ‘Eğitim Seferberliği’ zamanıydı.
Türkiye, aydınlansın diye görev verildi.
Doğusu.
Batısı.
Kuzeyi.
Güneyi.
Her yerde cefakâr öğretmenlerimiz.
Anlatın öğretmenleri.
Yazın.
Ne söylerseniz söyleyin.
Kelimeler kifayetsiz kalır!
Öğretmenim!
Hastayken, sağlık aşılayan.
Ağlarken, güldüren.
Açken, öğrencisini doyuran.
Fedakar.
Çilekeş.
Kahraman öğretmenim.
Bugün, 24 Kasım.
Öğretmenler Gününüz kutlu olsun.
Hep sağlıkla.
Hep huzurla.
Ellerinizden öpüyorum öğretmenim.