Samandağ’da kurdukları sörf merkeziyle sporcu yetiştiren Deniz Toprak, Cemal Akar, Derya Gümüş Türkoğlu, depremin olumsuz etkilediği Hatay’da gençlerle sadece spor değil, bir topluluğun birlikte güçlenme hikayesini yazıyor.
Depremin ardından Hatay’a gelen ve burada gençlerin spor yapması için çalışan Deniz Toprak, “Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı”nın 16. sezonunda “Fark Yaratan” olarak seçilirken, Hatay Sörf Merkezi’nin kurucu ortakları Cemal Akar ile Derya Gümüş Türkoğlu ile beraber çalışmalarını sürdürüyor.
Sabancı Vakfı Kurumsal İletişim Direktörü Furkan Aydıncı, merkezin kurucuları Deniz Toprak, Cemal Akar, Derya Gümüş Türkoğlu ve sporcular deprem sonrası kurulan Hatay Sörf Merkezi’ndeki çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Kimya mühendisi olan ve bir dönem yaşadığı Sri Lanka’da sörf sporuna başlayan Hatay Sörf Merkezi Kurucu ortaklarından Deniz Toprak, “Sri Lanka, 20 yıl önce depremle yok olmuş bir ada. Deprem tesir etmiyor, tsunami ile bütün sahil şeridi yok olmuş. Ben burada dönüşümün ikinci on yılına şahit oldum. Sörfün dönüşümdeki işlevine sahip oldum. Sörf o kadar hızlı dönüşüm yaptı ki devlet hızına yetişemedi. Bu beni ‘Memlekette ne yapabiliriz?’ sorusuna yönlendirdi. Pandemide ilk defa memleketim Ordu’ya gelmiştim. Karadeniz’in dalgaları meşhurdur. O dalgayla nasıl iletişim kuracağımızı bilmeyiz, o yüzden kullanamadığımız bir yerdir. Gittiği yerlere sürdürebilir yaşam modeli getirdiği için belli istihdamlar oluşturuyor. 2023 depremi olduktan sonra ben de herkes gibi çaresizdim. Sri Lanka’daydım. Bir ihtiyaç doğrultusunda sörfçülerin kurduğu organizasyonla kendimi burada buldum. Defne’de çadır alanda kalıyorduk. Her sörfçünün yaptığı gibi kötü hissettiğim anda rüzgarı ölçen bir uygulamaya girdim. Bu da beni Samandağ’a götürdü. Uzun bir sahil şeridi var. Samandağ efsane bir plaj. Deprem olmuş, gerginlik had safhada. Kafamda proje oturdu. Sörf okulu olacak, gençleri rehabilite edecek, devlet sahiplenecek, yereller sahiplenecek, sörf turizmi dönüşecek, bu kafamda oturdu. Samandağ’da yıkıntıların arasında giderken ilk defa sörf yaptık. İki kişiyle bir sene çalışmaya başladık. 2023 Türkiye Şampiyonası’na bir sporcumuz katıldı. Sporcumuz Akıl Köse de Ordu’da birinci oldu. Şubat ayında Sri Lanka’ya gitmeye hak kazandı. Depremden çıkan çocuk bir senede sörf tahtasında yarışa gidiyor. Geçen sene binin üzerinde çocuğa ücretsiz sörf eğitimi verdik. Seçtiklerimiz daha ileri seviye eğitime geçti. Kimisi Türkiye şampiyonalarında derece aldı, kimisi yurt dışında bizi temsil etti, kimisi de akranlarına eğitim vermeye başladı” dedi.
Dünyada olmayan bir sörf tesisinin Samandağ’a yapıldığını vurgulayan Toprak, “Hatay Valiliği ve Kalkınma Ajansı işin içinde olacak. Hatay’ın üstlendiği rol de değişecek. Bu sene milli takımda iki Hataylı bizi temsil etti. Portekiz’de güzel dereceler aldık. Tesis açıldığında ulusal organizasyon hedefi var. Her ay bir şenlik düzenliyoruz. Aileler çocuklarıyla geliyor. Biz hep pozitif yerden hikayeyi anlattık, depremi hiç konuşmadık” değerlendirmesinde bulundu.
Hatay Sörf Merkezi kurucu ortaklarından Cemal Akar, sörf şampiyonu çıkarmaya değil, iyilik hali bilincini vermeye çalıştıklarını belirterek, “Bunu verebilirsek Samandağ’a da yayılır, sonrasında dünyanın başka yerlerine de yayabiliriz. Çocuk iyi hissederse ailesine yansıtıyor, çevresine yansıtıyor. Depremden sonra çocuklar buranın kötü olduğunu düşünüyordu, bu tür çalışmalarla beraber Samandağ’da gelecek görmeye başladılar” diye konuştu.
Merkezin bir diğer ortaklarından Derya Gümüş Türkoğlu ise “Çocuklar önce sörf tahtasında hayata tutunuyor, ardından dalgalara karşı ayağa kalkıyor. Bu da çocukların hayatla olan mücadelesini anlatıyor” ifadelerini kullandı.
“Denizden korkan insanların olduğu yerde sörfü öğretiyorsunuz”
Sabancı Vakfı Kurumsal İletişim Direktörü Furkan Aydıncı ise vakfın 50. yılını geçen yıl kutladıklarını hatırlatarak, “Sabancı Vakfı olarak Türkiye’nin dört bir yanında eğitime, kültüre ve toplumsal değişime katkı sağlıyoruz. Vakıf kurulduğundan bu yana burs veriyor. Hayırseverliğin değişmesiyle birlikte, ‘Ülkemiz ve bu dünya için ne yapabiliriz’ dedik. Hibe programı uyguladık ve bugünkü değeriyle 650 milyon lira hibe verdik. ‘Fark Yaratanlar Programı’ 2009 yılından beri 20 bin başvuru alan programdan bahsediyoruz. Bu programa ‘Bu ülkenin derdini dert edinen, bir şeyleri değiştirmeye çalışan, iyi insanları bir araya getiren program’ diyebilirsiniz. Odaklandığımız alanların başında eğitim geliyor. Dünyanın değişimiyle beraber iklim var. Sabancı Vakfı olarak depremin hemen ertesi günü bu bölgeye geldik. Buranın gençleri için suya girip iyileşmek çok kritik bir şey. Denizden korkan insanların olduğu yerde sörfü öğretiyorsunuz. Onlarla yola çıktığımız için çok mutluyuz” diye konuştu.
“Fark Yaratanlar Programı’nın asıl amacı bu tip projeleri ortaya çıkarmak” diyen Aydıncı, “222 fark yaratanımız oldu. Her yıl 6 fark yaratan seçip birebir çalışıyoruz. Sabancı Vakfı olarak bu konuda topluluk oluşturmak istiyoruz” dedi.