Vefa ve dostluğun çok iyi örnekleri olduğunu düşünüyordu!
‘…du’, çünkü hep öyleydi!
Öyle sanıyordu belki.
Zor bir denklem gibi oldu bu da!
* * *
Yürürken, dalgınlığına yenik düştüğünü hissetti.
Arkadaşıydı.
Dostuydu.
Kardeşiydi.
Sırdaşıydı.
Gönüldaşıydı.
Ne zaman dara düşse, ilk arayacağı ve omzuna yaslanacağı birinin varlığı her zaman onun güvencesiydi.
ki…
Uzun yıllar da öyle oldu.
* * *
Vefa…
Ne ara sadece tabelalarda kaldı?
Bir semt adı çünkü!
Kış aylarının vazgeçilmez içeceği mi yoksa?
Bir ‘Boza’ çeşidi yani!
* * *
Dostluk…
Kelime anlamıyla; ‘Sırlarını paylaşmak ve birine gözü kapalı güvenmek’ diye bilinir.
Hüzünlense de yanıldığını anlamıştı!
Arkadaşını aradı:
‘Sana çok güvenmiştim!’
Başka bir şey demedi.
Geçmişi hatırlamak istemiyordu.
Hep ‘dost’ oldu yıllar boyunca!
Atasözünü bir kez daha mırıldandı iç çekerek:
“Dost sanma şanlı vaktinde dost olanı; dost bil gamlı vaktinde elinden tutanı!”
* * *
Vefa ve dostluk…
“Nerden, nereye?” diyebileceğini hiç aklının ucundan bile geçirmemişti!
‘Olsun’ dedi.
Vefalı ve dost olmak bir erdemdir!!!
* * *
İyi Pazarlar!
Vefalı dostlarınız olsun hep hayatınızda.