Nasıl fedakâr ve cansiperane çalıştıklarını çok yakından bilen ve yaşayan bir gazeteci olarak, polis kardeşlerimi biraz anlatmak istiyorum.
Görev verildiği zaman gecesini-gündüzüne katan ve ailesini bile unutan bu insanları düşünün biraz…
Hadi birlikte düşünelim!
Bugün, ‘Polis Günü’.
Yani…
Polis Bayramı.
Hepsi görevde.
Yine de ‘Bayram’ onlar için!
24 saat görevinin başında.
Suçlu kovalar.
Çoğu zaman uyumaz bile!
Tehlike varmış.
Umurunda değil!
Vatandaş güvende olsun da…
Annesi.
Babası.
Eşi.
Çocukları.
Kardeşi.
Görmeye zamanı var mı?
O kadar az ki!
Bir yerde eylem.
Toplantı.
Spor karşılaşması.
Vali gelecek.
Bakan gelecek.
Mesai de ne demek?
Bekler de bekler!
Yılbaşı gecesi hepimiz eğleniriz.
Bayramı-seyranı.
Toplantısı.
Konseri.
Huzur için yine görevde.
Her yerde yine polis!
Hep dimdik ayakta.
Zaman mefhumu yok!
Mesaisi yok!
Gece-gündüz.
Her daim hazır.
Güven için var.
Huzur için var.
Vatan için var.
Koş koş koş…
Toplumun huzuru için..
Güveni için..
Huzurlu bir Türkiye için…
Anlatacak o kadar çok şey var ki…
Şehit polis kardeşimiz Kadir’i mi?
Şehit polis kardeşimiz Selahattin’i mi?
Geçim sıkıntılarını mı?
Çocuklarına olan hasretlerini mi?
Yaz, yazabildiğin kadar!
Sıralamakla bitmez!!!
Seninle ağlar.
Seninle güler.
Gözünü kırpmadan can verir.
Yürekli Türk Polisi’ni kutluyorum.
İyi ki varsınız.
Nice gurur dolu 173 yıllara…