Aile hekimlerinin çalıştıkları sağlık çalışanları ile birlikte sorunlarına dikkat çekmek için gerçekleştirdiği iki günlük grev İskenderun’da da devam ediyor. 17-18 Şubat tarihlerinde iki gün üst üste iş bırakan hekimler, ‘Maddi ve manevi olarak tükeniyoruz’ mesajı verirken, temel taleplerini bir kez daha dile getirdi.
İskenderun Devlet Hastanesi bahçesinde grevine devam eden Hekim Birliği, Hekim Sendikası ile Türk Tabipler Birliği üyesi hekimler ve sağlık çalışanlarının grevinde basın açıklamasını Hekim Birliği Sendikası adına Göz Doktoru Yusuf Evcil okudu.
Bir hekim tükendiğinde, nefes alamadığında bunun zararını hastaların ve vatandaşların hekimlerden daha fazla yaşayabileceğine dikkat çeken Evcil, “Biz hekimler, insan hayatı ve sağlığını korumak için, ağır çalışma koşulları altında birçok meslek grubunun olmadığı kadar özveriyle çalışmaktayız. Biz hekimler gücümüzü ve yetkimizi, sağlığı korumak ve geliştirmekten, acıları dindirmekten, yaşam kurtarıcı bilgi ve sanatımızdan almaktayız. Bu sebeple tüm toplumlar genelinde saygı gösterilen ve kutsal addedilen bir meslektir hekimlik.. Ancak Sağlıkta Dönüşüm Programı ile ülkemiz sağlık sisteminde tam bir dönüşüm yaşanmış, insan için var olan hekimlik meslek ve sanatı, toplum nezdinde maddi ve manevi olarak değersizleştirilmektedir. Saygı ve kutsallık bir yana, biz hekimler artık maddi ve manevi olarak TÜKENİYORUZ.. Şiddete uğruyor ve ÖLDÜRÜLÜYORUZ.. İnsana can vermek için çıktığımız bu yolda gerçekten CANIMIZI VERİYORUZ. ‘Tıpkı hakkınız ödenmez’ denip de gerçekten hakkımızın ödenmediği gibi.. Bu değersizleştirilmenin sancılarını sadece biz hekimler değil, sağlığı ve hayatı için çabaladığımız insanlarımız da doğrudan ve dolaylı olarak yaşamaktadır. Biz hekimler sağlık sisteminin temel unsuru olduğundan; bir hekim öldürüldüğünde, bir hekim şiddete uğradığında, bir hekim istifa ettiğinde, bir hekim yurtdışına göç ettiğinde, bir hekim kamu hizmeti vermekten çekindiğinde, bir hekim kendisini geliştirmeye imkân bulamadığında, bir hekim tükendiğinde, bir hekim nefes alamadığında bunun zararını biz hekimler kadar hatta bizden daha fazla tüm hastalarımız, tüm milletimiz yaşamaktadır. Halbuki hakkı verilen ve mesleğini hakkıyla yapabilen bir hekim, sağlıklı ve güven duyan bir toplum demektir” dedi.
Hekim Sen adına yaptığı açıklamada şiddetle mücadelede etkin bir yasa oluşturulması ve önleyici tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çeken Doktor Hatice Cansız ise “Kutsal bir mesleği icra edeceğim, ülkeme ve insanıma faydalı olacağım gayesiyle gençliğini heba etmiş, hayatını bilime ve insanlığa adamış, amacına ulaştığında mesleğe kutsal hekimlik andı içerek başlamış ve senin sağlığını senden bile daha çok dert edinme erdemini gösteriyoruz. Sen; bana sözlü yada fiziki şiddet uyguladın ya da çarşıda pazarda sebebini sormadan araya gövdeni koyacağına, kavgalar varken şiddete konu görevi başındaki bir hekim olan ben olunca öldürülmeme bile ses çıkarmadın” dedi.