Sabır, sabır, sabır

‘Ne kadar sabırlıyız?’ diye test edelim bugün.

* * *

Sabır, diyeceğiz.
Sabretmeyi konuşacağız.
İyi düşünmek gerek!

Öncelikle sözlük anlamına bakalım.

Dayanma ve dayanıklılık anlamına gelen sabır; zor koşullar altında cesaret ve metanetini yitirmeden sıkıntı ve zorluklara katlanmak, doğru yolda yanlışlara karşı sebat etmektir.

Yani…
Sabır, ilaçtır da diyebiliriz!

* * *

Neler yaşanmıyor ki!
Herkesin hayatında mutlaka var.
Hangimiz ‘sabır’ dilemedik?

-İster özel hayatta!
-İster toplum hayatında!
-İster iş hayatında!

Sabır, sabır, sabır…

Çok sevdiğim bir söz:
‘Sabır, başarısızlığın düşmanıdır!’

* * *

Bu konuda bir bilgenin sabrını yazarken, pazar günü neşesi olarak okuyup, sabrınızı gülümseyerek sınayacağınıza inanıyorum.

* * *

Sokrates ve eşi hiç anlaşamazlarmış. Sokrates yine bir gün eve geç gelmiştir.
Karısı da sürekli bu gecikmenin nedenini sormaktadır.

Konuşmuş, bağırmış, çağırmış.

Sokrates karısına karşı hiçbir tepki vermeyip önüne bakmaya devam etmiştir.
Bunun üzerine karısı bir kova suyu Sokrates’in kafasına boşaltmıştır.

Sokrates ise gayet sakin bir şekilde karısına şu cevabı vermiştir:
“Bu kadar gök gürültüsünden sonra, bu yağmuru bekliyordum!”

* * *

İyi Pazarlar!
Sokrates gibi sabır diliyorum.

Sözün Özü…
Sabretmek; zoraki katlanmak değil, seve seve onunla yaşamaktır.