Ne dağ kaldı!
Ne yeşil alanlar kaldı!
Ne çevre kaldı!
Ne hayvanlar kaldı!
Ne doğa kaldı!
Ne güzelliği kaldı!
Yıllardır İskenderun’a yaşatılan bu doğa katliamının depremden sonra daha da arttığı yetmiyor gibi, vatandaşın yaşadığı korkular da arttı.
Her gün ‘Booommmm’!
Her gün ‘Booommmm’!
Her gün ‘Booommmm’!
Her patlamada panik.
Vatandaşı deprem korkusu sarıyor.
Şikayetleri ise dinleyen yok!
İskenderun’un simgelerinden biri olan Yarıkkaya’nın, getirildiği içler acısı durum insanın yüreğini sızlatıyor.
Kimse sormuyor.
Kimse ilgilenmiyor.
Kimse bakmıyor.
Taş ocakları arttı mı ne?
Bunun cevabı mutlaka verilmelidir.
Taş ocaklarına yakın mahallelerde oturanların vay haline!
Çoluk-çocuk fırlıyor!
Vatandaşların korkusu boşuna değil.
Tam da deprem etkisi yaratıyor!
* * *
Bir dakika!
İskenderunlular, dönüp bir bakın artık!
Yüzünüzü Yarıkkaya’ya çevirin.
Nerden, nereye?
Dağ yerine, taş görüntüsü vicdanınızı sızlatır!
Deprem korkusunu yenmek için büyük çaba harcayan vatandaşlara her gün bir deprem korkusu daha yaşatan patlamalara kim ‘Dur!’ diyecek?
İskenderun, o kadar çaresiz ki…
Nerede milletvekilleri?
Nerede yerel yönetimler?
Nerede Odalar?
Nerede sivil toplum kuruluşları?
Nerede çevreciler?
Öyle koltuğa oturup, ‘Körler-sağırlar birbirini ağırlar!’ misali ziyaretlerle bu kente hiçbir şey vermeyenler de bu katliama ortaktır.
* * *
Yetmiyor gibi, yeni izinler var mı?
Yazık İskenderun’a, çok yazık!!!