6 Şubat 2023, Saat: 04.17
Kıyametin başlangıç saati, asrın felaketinin habercisiydi!
Tam bir yıl oldu bugün!
Felaketin acısı dinmedi de dinmedi.
Çaresizlik, işte öyle bir şeymiş!
Depremin ardından geçen her dakika, binlerce canımızın yok oluşunu gözler önüne seriyordu.
* Yıkım
* Gözyaşı
* Ölüm
* Bekleyiş
* Umut
* Yalnızlık
Tırlarla gelen kefenleri de gördük.
Kefensiz toprağa verilenleri de!
– Kimse yok muuuuu?
– Duyan yok muuuuu?
Beynimize kazınan bu çığlıklar, felaketin boyutunu gözler önüne seriyordu.
Bir yıldır bekliyoruz.
Hani çözüm?
Hani verilen sözler?
Hani dayanışma?
Bari burada samimi olun!
Enkaza dönen şehrimizde, çaresizlik içinde savrulduğumuz günleri unutabilmek mümkün değil.
* * *
Unutulduk!
Yıkıldık!
Ayrıştırıldık!
Savrulduk!
Taaa o günden beri…
Yapmayın Allah aşkına!
Feryatları da duyduk.
O kadar acı ki…
Yüreğimiz enkaz altında kaldı!
* * *
Tam da geçen yıl…
Bugün sabah çocuklar okula başlayacakları için sevinçle yataklarına girmişti. Pazartesi gününün mahmurluğu da, haftabaşı mesaisine yansımıştı.
Uyanamadı bazıları!
Enkaz altında kurtarılmayı beklediler.
Kimse yok muuuuuu?
Offff, anlatamıyorum!
Ölüm tarihinin aynı kaldığı o gün!
Keşke; zaman 04.16’da dursaydı!
Bugün bana dokunmayın, gözyaşlarımı tutamıyorum.
Enkazlarla yaşamayı öğrettiler ama yüreklerimizi enkaz altından çıkarmayı bir yıldır başaramadılar!