Eyvah ki ne eyvah!

Yağmur, yağmur, yağmur…

* * *

Bahar ve kış aylarında yağan yağmurları sabırsızlıkla beklerdik.

Islanırdık yağan yağmurda.
Şemsiyelerimiz de eksik olmazdı.
Oyunlar oynardık.
Her mevsimin güzelliği gibiydi.

Tozlar kaybolur, mikroplar ölürdü.
‘Yağmur, sağlık’ derdi büyüklerimiz.
Şarkılar söylerdik ıslanırken
Hatta; aşklar depreşirdi yağmur altında.

Taa ki depreme kadar!!!

* * *

Her yer yıkık-dökük.
Enkazların arasında yaşıyoruz.
Kimse kızmasın!
11 aydan bu yana öyle çaresiziz ki!

Gerçekten de; içim ‘cızzz’ ederek yüzlerce yazı yazdım, yaşadıklarımızı anlattım ama yine de çaresizlik içinde kıvranıyoruz.

* * *

Vatandaşların beklentileri aynı…

– Aman fırtına çıkmasın.
– Artçı depremler olmasın.
– Sularımız aksın.
– Taşocaklarındaki patlamalar dursun.
– Elektrik kesilmesin.

Ve…
– Aman yağmur yağmasın!

* * *

Depremden sonra, çadır ve konteynerlere sığınınca ve her yağmurda yaşananları gördükçe yağmur yağmasın diye dua edilir oldu.

Meteoroloji uyardı.
Hafta sonuna kadar yağmur var.

Eyvah ki ne eyvah!!!

Fırtına ve yağmur…
Altyapı da olmayınca, yüreğimiz ağzımızda!
Hatay, yine sularla boğuşacak!