O, sen miydin?

Bazen, sözün bittiği yerde olmak şok ediyor insanı!

* * *

Ne kadar güzel bir dostluk tablosu.
Arkadaşlık da olabilir.
Aralarından su sızmıyordu.

İmrenerek bakıyordu herkes.
İyi bir dayanışma örneği.
Bundan daha güzel ne olabilir ki…
Örnek tabloydu bu!

Ne demek ya?
‘Bir elin nesi var, iki elin sesi var’ atasözü de böyle demiyor mu?

Geziler, yemekler, pozlar, sohbetler, gülüşler, dayanışma, hüzünler…

Hayatın her yanını paylaşırken, mutlu anlar yaşanıyordu hep.

* * *

:…du’ diyorum çünkü deprem öncesinde kaldı büyük bölümü!

Yani…
Deprem öncesi ayrı!
Deprem sonrası ayrı!

Tüm bunları unutup da; bir anda fırsatı ganimete çevirme ve bencilleşme çabalarını gördükçe tabii ki şok oluyor insan.

* * *

Yılların dostu.
Evi yıkılınca hemen aradı.
Boştaki evini istedi.

İhtiyacı varmış dostunun!
Yalan olduğunu sonra anladı.
Fahiş fiyatla kiraya vermiş!

Aradı:
“O, sen miydin?”

Aslında sitem doluydu bu sorusu!
Deprem öncesindeki dostluğuna yanılmasının şaşkınlığıydı bir anlamda.

* * *

Daha neler neler!!!
“O, sen miydin?” diye sorulacak amma çok dostumuz varmış!

Depremde, maalesef enkaz altında kaldı o değerlerimiz!!!