MKÜ Rektörlük Devir Teslim Töreninde ‘Hatay Vizyonu’ vurgusu

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi(MKÜ) Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Veysel Eren, Rektörlük Toplantı Salonunda gerçekleşen törenle görevi Prof. Dr. Hasan Kaya’dan devraldı. Törende yönetim vizyonunun ana hatlarını paylaşan yeni Rektör Eren, Türkiye Yüzyılını temele alan Sürdürülebilir Kalkınma odaklı stratejik eylem planını, şehir markasında ‘Hatay Yüzyılı’ vurgusuyla duyurdu.

Devir teslim töreni konuşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’a teşekkür ederek başlayan Prof. Dr. Veysel Eren, adaylık düşüncesinin dayanakları ile yönetim yaklaşımının aynı kökten beslendiğine değinerek, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde duyurulan ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonunda üniversitelere yüklenen misyonun tüm kurumsal paydaşlara dağıtılan ortak sorumluluğunu yönetim kademesinde sürdürülebilir kılmak adına kendime çıkardığım pay aday olmaktı. Kendime ve kurumsal paydaşlığımla övündüğüm Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi ailesine duyduğum güven ile Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Yükseköğretim Kurulu Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar’ın şahsıma duydukları güvenin örtüşmesi, cesaret vericidir” dedi.

8 yıllık yönetimi süresince birlikte çalışmaktan memnuniyet duyduğu Rektör Prof. Dr. Hasan Kaya’ya emekleri için ayrıca teşekkür eden Rektör Eren, yönetimin bir gelenek olduğuna vurgu yaparak, “Asırlık geçmişten, asırlık geleceğe giden bir başarı hikayesinin dönüm noktasında, çığır açıcı hedeflerimizle tarih yazmak adına sağlam bir temel üzerinde yükseleceğimizin bilincindeyiz. Bu vesileyle bundan sonra da hem bir doktor olarak, hem de tecrübeli bir büyüğümüz olarak Prof. Dr. Hasan Kaya’ya birikimlerini bizlerle paylaşmasını canı gönülden temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

“Sürdürülebilir Tarihin Kırılma Evresinde Liderlik Vizyonu”

Türkiye Yüzyılı İdealiyle Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi yönetim anlayışı arasındaki kesişmeyi öne çıkaran Rektör Eren, “Kadim şehrimiz ve mümbit ilimiz, tarımdan ticarete, turizmden sanayiye, coğrafi güzelliklerinden tarihi zenginliklerine birçok alanda muhteşem potansiyeli olan bir yerdir. Ancak bu potansiyel henüz yeterince harekete geçirilememiş ve açığa çıkarılamamıştır. Bu potansiyelin ortaya çıkarılmasında ve ilimizin hak ettiği gelişmişlik düzeyine yükselmesinde hepimize önemli sorumluluklar düşmektedir. Üniversite olarak bizler tüm akademik ve idari kadrolarımızla bu potansiyelin ortaya çıkarılmasında sorumluluk üstlenmeye hazırız. Üniversite olarak ilimizdeki tüm sektörlerimizle yapıcı işbirlikleri geliştirerek ilimizin gelişmesine katkı sağlamak ve Ülkemizin “Türkiye Yüzyılı İdeali ile Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının” bir paydaşı olmak önceliklerimizin başında gelmektedir. Bu amaçların gerçekleşmesi için yönetim olarak temel stratejilerimizden birisi akademisyenlerimiz, öğrencilerimiz, şehrimiz, ülkemiz, dünyamızla bütünleşmek; gücümüzü, birikimimizi, enerjimizi, gayretimizi başta üniversitemizin, ülkemizin ve bölgemizin ideallerini gerçekleştirmek için kullanmak olacaktır. Medeniyetin kök saldığı ve dünya mirasının taşıyıcısı olan bir şehrin kurumları ve insanlarına yaraşır şekilde herkesin ortak olduğu yeni bir liyakat, adalet ve istişareye dayalı demokratik yönetim kültürünü hep birlikte inşa edeceğiz. Hedeflerimiz büyük, yolumuz uzun ve meşakkatli. Ancak bizler de bu büyük hedefleri gerçekleştirmek için bilgi, anlayış, tecrübe ve hepsinden önemlisi heyecan ve tutkuya sahip insanlarız. Sözünü ettiğimiz bütünleşmeyi tesis edebilmek için; öncelikle kendi içimizde her bir hücremiz ve dokumuzla bütünleşeceğiz; akademisyenlerimizle, idari personelimizle ve öğrencilerimizle bütünleşeceğiz; şehrimizle bütünleşeceğiz; şehrimizin kurumları, kültürü ve sorunlara çözüm yollarıyla bütünleşeceğiz, dünyayla ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarıyla bütünleşeceğiz. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılına hazırlanan ve kenetlenen bir milletin güzide kurumlarından birinde yönetim sorumluluğunu üstlenmek, bu ideallerle bütünleşmeyi ve katkı yapmayı gerektirir. Bunun için ihtiyacımız olan şey, birikimimizi ve enerjimizi bu ideallerin gerçekleşmesi için harcamaktır, sorunun değil çözümün parçası olmayı kendimize şiar edinmektir. Çünkü Hatay Yüzyılı ile Türkiye Yüzyılı arasında entegre bir bağ vardır. Bu yolculuğun zorlu ve meşakkatli olduğunu biliyorum. Ancak üniversitesini ve ülkesini seven, işine aşık siz değerli yol arkadaşlarımla bu zorlu yolculuğu başarıyla tamamlayacağımıza olan inancım tamdır. Bu Üniversite, Rektörlük görevi ile şahsıma emanet edildiği kadar, bulunduğunuz unvan ve pozisyon itibariyle her birinize de emanet edilmiştir. Devletimizin bu kutsal emanetini, milletimizin üzerimizdeki hakkını her an hissederek sahipleneceğinizi ve meşaleyi her geçen gün daha ileriye taşıyacağınızı biliyorum. İşbirliğiniz, katkınız ve sabırlı gayretleriniz için şimdiden sizlere teşekkür ediyorum.” dedi.

 “Öğrenci Odaklı Üretim Doktrini”

Öğrencinin merkezde olduğu bir üretim metodunun çağdaş dünyanın eğitim doktrini olduğundan bahseden Rektör Eren, “Araştırma ve topluma hizmet görevlerimizin yanı sıra, en önemli sorumluluğumuz, kuşkusuz, bizlere emanet edilen, ailelerinin ve ülkemizin umudu olan gençlerimize sahip olduğumuz bilgi ve tecrübeyle rol-model olarak rehberlik etmektir. Mezunlarımızın acımasız rekabetin hüküm sürdüğü küresel dünyada ayakları üzerinde durabilmeleri ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasına katkıda bulunabilmeleri, ancak bizlerin bu sorumluluğumuz çerçevesinde çalışmamıza bağlıdır. Bu üniversite, bu akademik ve idari kadrolar ve her türlü fiziki alt yapı, öncelikle geleceğe ilişkin kariyer hayallerini ve umudunu bizlere bağlayan öğrencilerimiz içindir. Bu nedenle her bir akademik ve idari personelimiz, üniversitemizi tercih eden, hayallerini ve umutlarını bize bağlayan öğrencilerimize değer katmayı şiar edinmek zorundadır” şeklinde konuştu.