Hatay’da yapılan sağlık yatırımlarının tamamlanan son halkası niteliğindeki 250 yataklı Dörtyol Devlet Hastanesi’nin resmi açılışı törenle gerçekleşti. T.C. Sağlık Bakanlığı, Avrupa Birliği ve Fransız Kalkınma Ajansı işbirliğiyle inşa edilen ve günde yaklaşık 6 bin hastaya şifa dağıtması beklenen hastane, modern teknolojisi, mimarisi ve donanımıyla dikkat çekti.
Dörtyol, Erzin, Payas ve çevre bölgelere de hizmet verecek olan hastanenin açılış törenine Hatay Valisi Rahim Doğan, Sağlık Bakan Yardımcısı Tolga Tolunay, Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Herve Magro, AB Komisyonu DG NEAR B Direktör Yardımcısı Henrike Trautmann, AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu, Hatay İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat, MKÜ Rektörü Hasan Kaya, ilçe belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, hastane çalışanları ve çok sayıda davetli katıldı.
Bölgenin en donanımlı hastanesi
Törenin açılış konuşmasını yapan Hatay İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat, 2 bloklu 3 katlı mütevazi bir hastaneden donanımlı hastaneye dönüşün sürecinden bahsederken, hastanenin teknik özellikleri hakkında da bilgiler aktardı.
33 bin 594 metrekare arsa üzerine 48 bin 357 metrekare kapalı alan olarak inşa edilen hastanenin 3 blok ve 9 kat olarak planlandığını belirten Hambolat, “Hastanemizde 49 adet 2 hasta yataklı oda, 99 adet tek hasta yataklı odamız ile 90 poliklinik odası mevcuttur. 53 yataklı yoğun bakım ünitesi, 25 diyaliz cihazı, 10 Ameliyathane, 378 kişilik yemekhane, 483 araçlık otoparkı bulunan hastanemizde ayrıca palyatif servis, diyaliz, toplum ruh sağlığı merkezi gibi alanlarda da hizmet verilecektir. Çağın son teknolojisine göre donatılan hastanede halka daha iyi sağlık hizmeti verebilmek için mesai mefhumu gözetmeden çalışan sağlık çalışanlarına ve hastanenin yapımında katkı sağlayan herkese çok teşekkür ederim” dedi.
Hatay’a göç akını var!
Fransa Türkiye Büyükelçisi Herve Magro, Türkiye’nin mülteci sorunu ile yaşadığı zorlukların üstesinden gelebilmesi adına Fransa Kalkanma Ajansı’nın gerekli desteği verdiğini belirterek, “ Yeni Dörtyol Devlet Hastanesi’nin açılışını yapmaktan gurur duyuyoruz. Hatay, büyük ölçüde savaştan zarar gören mülteci akını ile ekonomisinin temel taşı olan çelik sektörünün cazibesi ile güçlü bir nüfus artışına sahne olmuştur. Bu projenin temel amacı halkın kaliteli sağlık hizmetlerine ulaşmasına destek vermektir. Kalkınma Ajansı olarak, deprem risklerine karşı uyarlanmış bir teknolojinin entegre edildiği hastanede olduğu gibi mültecilerin ve onlara ev sahipliği yapan ülkelerin imkanlarını karşılamak üzere öncelikli projelere önem veriyoruz. Sağlığın yanısıra insani yardım, eğitim, göç yönetimi, belediyelerin sosyo ekonomik altyapısı, iklim değişikliği konusundaki projelere de destek olmaya devam edeceğiz” dedi.
‘İşbirliğimizin amiral gemisi’
AB Komisyonu DG NEAR B Direktör Yardımcısı Trautmann ise Türkiye ile özellikle mülteciler konusunda ortak çalışmalarının devam edeceğini, açılan hastanenin mültecilerin yoğunlukta yaşadığı bölgede sağlık hizmetlerinin aksamaması adına önemli bir merkez olacağını belirtirken, “Bugün güçbirliği ve ortaklığımızın dönüm noktası diyebileceğim bir gün. Türkiye mültecilere sağlanan destek konusunda hayati bir role sahip. Dünyadaki en büyük mülteci topluluğuna ev sahipliği yapıyor. Türkiye’ye teşekkür ediyorum. AB ve Türkiye’nin destek projeleri arasında amiral gemisi denen projedeki tüm paydaşlarımıza teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.
Güvenli bina olarak tasarlandı
Türkiye’nin dünyada yaşanan insani krizlere duyarlı ülkelerin en başında geldiğini söyleyen Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Tolga Tolunay, “Türkiye coğrafi konumu ve jeopolitik konumu dolayısıyla göç ve mülteci akınından en fazla etkilenen ülkelerden biri. Ülkede geçici koruma altında olan Suriyelilere yönelik çalışmalar devam ediyor. Açılışını yaptığımız bu 250 yataklı hastane Suriyeli misafirlerimizin yoğunlukta yaşadığı bölge dikkate alınarak hizmete açıldı. Deprem izolatörleri açısından mimari açıdan en güvenli binalarından biri olarak inşa edildi. Bu hastane sağlık yatırımları zincirine eklenen hastane olmasının yanında özel bir anlam daha taşımakta. Ülkemiz ve AB arasında 2016 yılında hayata geçirilen Mülteciler İçin Mali Yardım İmkanı kapsamında yapılan işbirliğinin en önemli bileşenidir. İşbirliğinin en önemli örneğidir” dedi.
‘Türkiye’nin beklentisi teşekkürün ötesinde’
Hatay Valisi Doğan, Dörtyol’un yanısıra Hatay’daki 4 ilçede de hastane yatırımlarının devam ettiğini belirterek, “Sağlık Bakanlığı, sektör yatırımı anlamında ilimize ciddi yatırımlar yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Arsuz’da, Belen’de, Samandağ’da, Hassa’da olmak üzere 4 hastaneyi daha hizmete açacağız. Hatay Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi yapıyoruz. Bu sektöre yaptığımız yatırımın memnuniyetini vatandaşlarımızın teveccühünden anlıyoruz. Ancak, bu hastanenin ise farklı bir anlamı var. Avrupa Birliği, Fransız Kalkınma Ajansı ve Türk Sağlık Bakanlığı’nın birlikte yaptığı bir hastane. Onlar da bize göç konusunda hassasiyetimiz için teşekkür ediyorlar. Fakat Türkiye’nin beklentisi teşekkürün de ötesinde. Elbette ki; teşekkür etmek güzel, Türkiye’nin hakkını teslim etmek güzel. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin beklentileri bunun da ötesinde bir beklentidir. Zaman zaman AB büyükelçileri ve delegasyonları ile toplantılar yapıyoruz. Türkiye’nin Suriye, Suriyeliler ve göçmenlerle ilgili sorunlarını tartışıyoruz, konuşuyoruz. Türkiye’nin 911 km. Suriye sınırı var. 345 km.’lik Irak sınırını da koyduğumuzda yaklaşık 1300 km.’lik bir sınırı kontrol ediyor. Aslında bu sınır AB’nin de bir sınırı. Türkiye’nin beklentisi bu sınırın hemen güneyinde ülkemizin güvenliğini tehdit eden, güvenliğine taarruzda bulunan yapıların bertarafı noktasında destek vermeleridir. Türkiye bugün milyonlarca göçmene ev sahipliği yapıyor. Bunlar bizim misafirimizdir. Ekmeğimizi bölüşüyoruz, çocuklarımız aynı okullarda okuyorlar, aynı hastanede tedavi görüyorlar, aynı sokaklarda yaşıyoruz. Ama bunları yok saymak çok büyük bir yanlış olur. Milyonlarca insan Türkiye’de yaşarken, ülkenin güneyinden milyonlarca insan Türkiye’ye ve Avrupa’ya geçmeyi hedefliyor. Suriye’de oluşturulan güvenli bölgede güvenli şartlarda yaşamaları için mücadele ediyoruz. Göç sorunu bir insanlık dramı. Bu sorun Türkiye’nin sorunu değil, bu sorun tüm dünyanın sorunu. Bu sorun Avrupa ile Türkiye’nin sorunu..” dedi.
Kurdele kesimi sonrası protokol üyeleri hastaneyi incelerken, hastalara da geçmiş olsun dileklerini iletti.