Öylesine bir dost değil!

Ne yapalım?
Bugün pazar ve daha rahat sohbet etme imkânı buluyoruz.

Bazen bir cümle yetiyor.
Bazen de saatlerce konuşuyorsun.
Sohbet güzel.
Özlem de diyebilirsiniz.

O kadar çok kötü günlerden geçiyoruz ki; lanet olasıca savaş senaryoları insanın canını sıkıyor.

Arada kaynatıyoruz işte!
Hiç olmazsa bugünlük.
Savaşı da batsın, kötülükler de!

‘Deee hele!’
Bunu duydu mu tamam.

Çok uzaklarda ya; hemen başlıyor anlatmaya.
Nasıl da heyecanlı.
Kelimeler art arda diziliveriyor.
Noktasız, virgülsüz!

Konuşmak için ‘Deee hele’ demeni beklediğini konuşmalarından anlıyorsun ve sadece dinliyorsun bir süre.

Özlem mi?
Yaşadıkları mı?
Sevgi mi?

Sohbetin tadı bir başka güzel.
Dakikalar.
Fark edilemeyen saatler.
O kadar candan ki…

Ruhunun derinliklerine kadar iniyor ve kurduğu cümlelerin her hecesinde ayrı bir şarkı sözü dinliyorsun sanki.

Gerçek bir dost.
Samimi.
Canından bir parça gibi!

Gökyüzü
Ay
Deniz
Kuş
Çiçek
Dağ
Gökkuşağı

Rengârenk bir duygu dünyası var.
Uçsuz-bucaksız kır çiçeklerini hatırlatıyor.

Öylesine bir dost değil!
O, senin gibi bakıyor!
Sen de onun gibi bakıyorsun!
‘CAN’ dosttur, O!!!

Siz de görüşün.
Hemen, daha ne duruyorsunuz ki?
Vakit kaybetmeye gelmez!!!

Bir cevap yazın