Fıssss!!!

Seçildi.
Gitti.
Koltuğa oturdu.
Ya, sonrası?

İşte o ‘sonra’ kısmından sonrasına kimse garanti veremiyor ve genelde yanılma payı o kadar yüksek ki!

Görevin ne?
Neden sen seçildin?
Önemli olan bu!

Milletvekili misin?
Belediye başkanı mısın?
Meclis üyesi misin?

Çalış.
Onurunla hizmet et.
Koştur.
Dürüst ol.

İstenen sadece bunlar.
Hangi koltuğa oturursan otur, aslolan halktır.

O yöne koş!
Bu yöne kıvır!
Arkaya git!
Hepsi de vırı-vırı!!!

-Bir!
-Seni seçenlere sorumluluğun var.

-İki!
-Kendi şehrine sorumluluğun var.

-Üç!
-Ülkemize sorumluluğun var.

-Dört!
-Daha doğmamış bebelere karşı sorumluluğun var.

Beş, altı, yedi diye uzar gider.
Bunlar özeti!

Bir zamanlar; ‘kendini kuru fasulyeden nimet sayanların’ nerede olduğunu düşünmen bile yeter!

Bu ne afra-tafra!
Bu ne ‘Ben neymişim?’ havaları!
Bu ne çokbilmişlik!
Bu ne her yere zıplamalar!
Bu ne kibir!

Hepsi bir toplu iğnenin ucunda!
Fısssss!!!

Daldan dala atlamak kafa karıştırır!
Otur da işin yap be kardeşim!!!

Az söyledim.
Çok anla!
Bu, bir dost uyarısıdır!

Bir cevap yazın