Öğretmenler taleplerini sıraladı

Öğretmenler Günü’nde öğretmenlerin yaşadığı sorunlara ve hükümetten taleplerine dikkat çeken İskenderun’daki Eğitim İş’li öğretmenler, ‘Tükeniyoruz!’ mesajı verdi. İskenderun Sağlık ve Yaşam Parkı önünde zamlar, yaşadıkları kriz ve yoksulluğa karşı seslerini birleştiren öğretmenler, hükümetten hakkettikleri ilgi ve değeri istedi.

“3600 ek gösterge konusunda da hiçbir adım atılmamıştır”

Tüm öğretmenlerin haykırışına ses olmak    talebiyle öğretmenler adına açıklama Eğitim-İş Hatay 2 Nolu Şube Başkanı Hüseyin Ateş, “Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ulusal bütünlüğümüzün kurulmasında ve geliştirilmesinde, Türkiye’nin çağdaşlaşmasında en önemli görevi öğretmenlere vermiştir. O’nun; ‘Ulusları kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğitimciden yoksun bir ulus, henüz ulus adını alma yeteneğini kazanmamıştır’ sözleri bunun en güzel örnekleridir. Bugün ise Türkiye’de öğretmenlerin hak ettiği ilgi ve değeri gördüğünü, taleplerinin karşılandığını söylemek mümkün değildir. Eğitimi bilimsel ve laik özünden koparmaya çalışan siyasi kadrolar, eğitimi çökertirken öğretmeni de ezmektedir. Öğretmenlerin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları, AKP iktidarı döneminde ciddi şekilde gerilemiştir. Eğitim sisteminde yaşanan köklü değişiklikler, 4+4+4 gerici eğitim yasasıyla Öğretim Birliği’ne vurulan darbe, okul dönüşümleri, siyasi kadrolaşma, yandaş yönetici atama gayreti, eğitimin dini referanslara göre şekillendirilmek istenmesi, okullarda yaşanan şiddetin artması, ihraçlar ve açığa almalar, sürgünler, sözleşmeli ve güvencesiz istihdam uygulamalarıyla öğretmenlerin yaşadığı sorunları daha da derinleştirmiştir. Geçtiğimiz yıllar içinde eğitim ve bilim emekçilerinin aldıkları maaşlar, rakamsal olarak artmış gibi görünse de enflasyon nedeniyle insanca yaşam seviyesinden daha da uzaklaşmıştır. Satın alma gücü düşen öğretmenlerimizin yarısından fazlası ancak ek işler yaparak geçinebilir hale gelmiştir. Seçim boyunca hükümetin dilinden düşmeyen 3600 ek gösterge konusunda da hiçbir adım atılmamıştır.

Öğretmenlerin sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye kategorilere ayrılması, emek sömürüsünü artırmış, modern çağın kölelik sistemini yaratmıştır. Kadrolu öğretmen atamasından vazgeçerek ‘doğrudan torpil’ anlamına gelen mülakata dayalı sözleşmeli öğretmen sistemini getiren Bakanlık, öğretmen açığını ücretli öğretmenlik ile kapatmaya çalışmaktadır. Ataması yapılmayan öğretmen sayısı 700 bini geçmişken, 80 binin üzerinde eğitim emekçisi ücretli öğretmen denen güvencesizlik altında sömürülürken ücretli öğretmenlik gibi geçici çözümlerle okullardaki öğretmen açığının kapatılması mümkün değildir. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetine yakışır şekilde nesiller yetiştirmek için mücadele etmek isteyen öğretmenler cezalandırılarak, meslekten koparılır hale gelmiştir. Bu kadar zor şartlar altında fedakârca emek veren eğitim çalışanlarının durumunu ortaya çıkarmak için sendikamızın eğitim emekçilerinin katılımı ile gerçekleştirdiği ankette çarpıcı sonuçlar ortaya çıkmıştır” dedi.

“İnsanlık onuruna yaraşır bir ücret alıp, insanca yaşamak istiyoruz!”

Öğretmenlerin her şeyden önce meslek onurunu geri istediklerini ifade eden Ateş, “İnsanlık onuruna yaraşır bir ücret alıp, insanca yaşamak istiyoruz! Söz verilmesine rağmen yaşama geçirilmeyen 3600 ek gösterge hakkımızı istiyoruz! Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara son verilmesi istiyoruz! Ek ders ücretlerimizin emekliliğe sayılmasını talep ediyoruz! Eğitim emekçilerinin köle değil geleceğin mimarları olduğunun idrak edilmesini istiyoruz! Sadece öğrencilerimiz ve kendimiz için değil ülkemizin geleceği için laik, bilimsel, adil ve kamusal eğitim istiyoruz! Eğitim kurumlarımızın personel ihtiyacının, hükümetin ekonomi ve eğitimde din eksenli politikaları ile değil nesnel ve bilimsel kriterlerle belirlenmesini talep ediyoruz! Yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmesini istiyoruz! Öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçecek önlemler alınmasını talep ediyoruz! Her şeyden önemlisi meslek onurumuzu geri istiyoruz!” diyerek, tüm öğretmenlerin taleplerini bir kez daha gözler önüne serdi.

Bir cevap yazın