Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, 3.5 milyon kamu emekçisinin 2 milyon emeklinin yaşamını doğrudan etkileyen toplu sözleşme görüşmelerinin devam ettiği süreçte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından paylaşılan Kamu İşveren Heyeti’nin teklifinin hayal kırıklığı yarattığını söyledi.
Kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşlarında 2022 yılı için altışar aylık dilimler halinde %5 +%6, 2023 yılı için ise %6 +%6 artış öneren rakamların TÜİK enflasyonunun bile çok altında kaldığını ifade eden Ünsal, “Dün iktidarın 5,5 milyon kamu emekçisine ve emeklisine yaptığı teklifin adı “Toplu Sözleşme Teklifi” değildir. Açlık sınırının 3 bin, yoksulluk sınırının 9 bin 500 TL’yi bulduğu, yaşanan gerçek hayat pahalılığının %40’ı aştığı koşullarda yapılan aileleri ile birlikte 20 milyonluk devasa bir kitleye yapılan teklifin adı sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklifidir. Hiç kimsenin bu teklife değer yükleme çabasına girmeye, “maaş artışlarının üzerine bir, iki puan ilave edilirse çözülür” yaklaşımı sergilemeye, kamu emekçilerinden gizli kapalı kapılar ardında pazarlıklar yürütmeye hakkı yoktur” dedi.
İktidarın kendilerini yok sayan teklifine karşı tüm kamu emekçileri birlikte mücadeleye çağıran Ünsal, “2012’de başlanan Toplu Sözleşme sürecinden bugüne aradan geçen 9 yılda ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar 450 dolar azalmıştır. Yine son dokuz yılda hem açlık hem de yoksulluk sınırı %216 artarken en düşük maaşta yaşanan artış %174’te kalmıştır. Son beş yılda ortalama maaşla alınan çeyrek altın sayısı 6,5 adet azalmıştır. Yine en düşük maaş ile alınan dolar son iki yılda 84 dolar azalmıştır. Son iki yılda asgari ücret %40 artarken kamu emekçilerinin maaşlarında yaşanan artış %29,85 ‘te kalmıştır. Son iki yılda temel tüketim maddelerinin fiyatlarında yaşanan artış %70’i aşmıştır. Sevgili kamu emekçileri, sevgili emeklikler kim kendini nasıl nitelerse nitelesin her süreçte olduğu gibi bu süreçte de asıl “yetki” sizlerdedir. Bugüne kadar sizin adınıza ‘yetkili’ olarak masaya oturanların yaptığı yanlışların, eksiklerin faturasını maaşlarınızda her yıl daha fazla erime, daha fazla yoksullaşma, daha fazla güvencesizleşme ile ödediniz. Ödemeye de devam ediyorsunuz. Artık yeter demenin vakti çoktan gelmiştir. Bilin ki bu dönem diğer konfederasyonların özellikle maaş artışı tekliflerinde KESK’in teklifine yakın rakamlar sunar pozisyona gelmesi sizin tabandan yarattığınız baskının eseridir. Ancak bu yeterli değildir. Daha önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönem toplu sözleşme sürecinin de hayal kırıklığı ile bitmemesi hangi sendikanın üyesi olursanız olun sizlerin elindedir. Aslolan, ekonomik, sosyal, özlük haklarımızda yaşadığımız kayıpların doruk noktasına çıktığı bu kritik dönemde taleplerimiz için birlikte birleşik bir mücadelenin büyütülmesidir. Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu yetkinin asıl sahiplerinin kamu emekçilerinin ve emekliklerinin ortak sorunları için bir araya gelmesinden, “hak verilmez mücadele ile alınır” ilkesi ile ortak mücadeleyi yükseltmesinden geçmektedir. Biz KESK olarak her zaman olduğu gibi bugün de bir emek örgütü olmanın gereğini yerine getirmek için,K amu emekçilerinin, emekliklerin ortak hak ve çıkarlarını savunmak için üzerimize düşen sorumluluğun gereğini yerine getirmeye hazırız. Bunun için ayrım yapmaksızın hepinizi İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret, Güvenceli İstihdam- Güvenli Gelecek, Demokratik- Adil Bir Çalışma Yaşamı, Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti, Grev hakkımızın önündeki engellerin kaldırıldığı Gerçek Bir Toplu Pazarlık Sistemi için Tüm Konfederasyonları, Kamu emekçilerinin birlikte ortak mücadele etmeye, omuz omuza vermeye çağırıyoruz” dedi.