‘Çocuk yüreği’
Tertemiz
Saf
Pırıl pırıl
Hayata toz-pembe bakan o güzel yürek.
Ne kadar sevimli.
Ne kadar güzel.
Ne kadar masum.
Hepsi de melek gibidir.
Bırakın kırmayı ve kötü davranmayı; incitilmelerine bile kimin gönlü razı olur Allah aşkına?
Aç kalan çocukları düşünün.
Mendil uzatan.
Trafik ışıklarında çiçek satan.
Dilenen.
Çöplerden yiyecek toplayan.
Nasıl da saflar.
Bakmaya kıyamadığımız o çocukları düşünün!
Onlar çocuk değil mi?
Her gün görmezden gelinen o çocuklar!
Hadi özeleştiri yapın!!!
Kuruttuğunuz o kaynaklardan akan suların sahibi değil mi o çocuklar?
Kesilen binlerce ağacın sahibi değil mi o çocuklar?
Talan edilen ve yakılan ormanların sahibi değil mi o çocuklar?
Havasını zehirle doldurduğumuz gökyüzünün sahibi değil mi o çocuklar?
Kirlete kirlete yok ettiğimiz denizlerin sahibi değil mi o çocuklar?
Bereketli toprakları yok edip; beton yığınlarına çevirdiğimiz kentlerin ve köylerin sahibi değil mi o çocuklar?
Çala çala içini boşalttığınız hazinenin sahibi değil mi o çocuklar?
Hele hele…
Şahsi çıkarlar uğruna alet edilen ve darmadağın edilen ‘ADALET’in sahibi değil mi o çocuklar?
İşte ‘Elmalı Davası’!
Adalet nasıl da aranıyor!
O iki yavrumuz için!!!
Yazmak bile zulüm gibi!!!
Biri 6 yaşında.
Biri 9 yaşında.
Türkiye, nefesini tutmuş ‘ADALET’ bekliyor!
Yok, yoookkk!
Affetme be çocuk!!!
Sakın affetme!!!
Bu ne açgözlülüktür?
Bu ne hırstır?
Bu ne çıkar savaşıdır?
Yuh olsun yuhhh!!!
Kendinize gelin be kardeşim!
Çocukların aydınlık yarınlarını karartmaya kimsenin hakkı yok!!!
Allah çarpar sizi Allah!!!!!