Gündem o kadar karmaşık ki; biraz da fıkralara yönelelim istedim bu Pazar günü.
Her gün yaz.
Her gün stres!
Her gün oku.
Bugünlük farklı olsun.
Hem gülelim.
Hem de düşünelim!
x x x
Saat
Temel aldığı bir daktiloyu bozuk diye geri götürdü. Satıcı;
- Neresi bozuk, dün aldığında sağlamdı.
Temel:
- İki tane “a” yok, saat yazamıyorum.
x x x
İki olaslık
Temel ile Dursun konuşuyorlardı.
Temel, Dursun’a sorar:
– Savaş çıkarsa yandık galiba.
Dursun düşündü:
– İki olasılık var, dedi.
Ya çıkar ya çıkmaz. Çıkmazsa mesele yok, çıkarsa iki olasılık var:
Ya çürüğe çıkarız ya askere alınırız.
Çürüğe çıkarsak mesele yok.
Askere alınırsak iki olasılık var; ya geri cephe ya ileri cephe.
Geri cephede kalırsak mesele yok.
İleri cepheye gidersek iki olasılık var; savaşı ya kazanırız ya kaybederiz.
Kazanırsak mesele yok.
Kaybedersek iki olasılık var; ya esir düşeriz ya ölürüz.
Esir düşersek mesele yok.
Ölürsek iki olasılık var; ya gömerler ya kâğıt fabrikasına yollarlar.
Gömerlerse mesele yok.
Kağıt fabrikasına yollarlarsa iki olasılık var. Ya gazete kağıdı ya tuvalet kağıdı.
Gazete kâğıdı olursak mesele yok, tuvalet kağıdı olursaaak…
İşte o zaman yandık Temel!
x x x
Eldiven
Temel’in eldivenle yazı yazdığını görenler sormuş:
- Niye eldivenli yazıyorsun, zor olmuyor mu?
- Zorluğuna zor ama el yazımın tanınmasını istemeyrum.
x x x
Ehliyet – ruhsat
Temel araba sürerken kırmızı ışıkta geçmiş. Tabii bunu gören polis Temel’i durdurmuş. Polis:
– Ehliyet ve ruhsat beyefendi!
Temel:
– Verdunuzda mı isteysunuz!
x x x
Kıssadan hisse…
Gülmek, en büyük erdemdir!