Bir varmış, bir yokmuş…

Rüya mı?
Gerçek mi?
Nedir?

Hayat yolculuğunda inilecek bir durak olduğunu hiç düşünmeden yola devam edenlerin çelişkisidir bu.

İneceksin be kardeşim!
Gerçek bu!
Durağa vardın mı mutlaka ineceksin!!!

İster adına ‘gerçek’ de!
İster adına ‘rüya’ de!
İstersen de ‘neden’ olduğunu sorgula!
İ-ne-cek-sinnnn!!!

Bu kadar ortalığı velveleye verip, dünyaya kazık çakacakmış gibi yaşayınca ölmeyeceğini mi sanıyorsun?

Uğrasana bir mezarlıklara!
Bak, gör!
Kimler geldi, kimler geçti?
Biraz ders al ya!!!

İyisi de gidiyor!
Kötüsü de gidiyor!
Çocuğu da…
Yaşlısı da…
Kocamanı da…
Genci de…

Sırası gelenin ebediyete gideceğini öğrendiğin zaman çok geç kalacaksın, çooook!

Tamam!
Gideceksin de fark ne?

Tamam!
Gideceksin de ayrıcalık ne?

Tamam!
Gideceksin de ne olacak?

Hemen hemen her cenaze töreni sırasında birbirleriyle yorum yapanların söylediklerini hepimiz işitiyoruz.

Ya…
‘Hiç de iyi adam değildi!’

Ya da…
‘Allah rahmet eylesin’

İşte ‘Allah rahmet eylesin’ dediğimiz Semir Yazıcı da bunun en iyi örneklerinden biri olarak gönüllerimizde taht kurdu.

Dün kaybettiğimiz; meslektaşımız, kardeşimiz, canımız, güzel kalpli ‘ADAM’ Semir Yazıcı’nın ardından da bunu söyledik.

Allah rahmet eylesin.
Nurlar içinde yat güzel ‘İNSAN’.
Güle güle ‘DOST’.

Eeeeeee!!!
Semir kardeşimiz de gitti!
Bir varmış, bir yokmuş…
Ne çok sevenin varmış be kardeşim.
Mekânın cennet olsun.

Bir cevap yazın