Liyakat!
Liyakat!
Liyakat!
Hangi göreve olursa olsun, siyasi veya duygusal anlamda yönetici atamanın sonucunu toplum çok ağır bedellerle öder.
Sonucu da bellidir zaten.
Burada en büyük zararı vatandaş görür!
Bazı kurumlarda dürüst vatandaşların yaşadığı sıkıntıları gördükçe, liyakatin önemini çok daha iyi anlayabiliyoruz.
Kimi, kime şikâyet edeceksiniz?
Minareyi çalan kılıfına uyduruyor zaten!
Liyakat işlemiyor çünkü!
Adalet şart!
Hak şart!
Hukuk şart!
Veee…
Liyakat şart!
Memurların yanlış uygulamalarına yöneticilerin kayıtsız kalmasının nedeni liyakatsizliktir!
İster keyfi!
İster duygusal!
İster siyasi!
Nedeni ne olursa olsun, çürümüşlük de kaçınılmazdır!!!
Liyakat olmasa ne olur?
Personel yönetir, yönetici yönetilir!!!
Peki, liyakatin önemi nerde?
Yönetici yönetir, personel çalışır.
Yani…
Sistem saat gibi işler.
Çıkarları uğruna vatandaşlara adeta kan kusturan ve istekleri yerine getirilmeyince işlemleri tam bir çıkmaza sokanları duydukça şaşırmamak mümkün değil.
Hakkınızı arayın da görün!
‘Bir deli; kuyuya 1 taş atar, 40 akıllı çıkaramaz!’ halini izleriz!!!
Suyu bulandırmayı da çok iyi bilirler!!!
Neden mi?
Liyakatsiz yöneticiler yüzünden tabii ki!!!