Günümüz koşullarında sıklıkla rastlanan veözellikle kadınlarda daha sık görülen varis rahatsızlığı hakkında bilgiler veren İskenderun Gelişim Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. İsmail Körk, tedavisine geç kalındığı takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti.
Varisin özellikle; ailesel yatkınlığı olanlarda, birden fazla doğum yapanlarda, aşırı kilolularda, meslek hastalığı olanlarda ve önceden derin toplardamar tıkanıklığı yaşayan hastalarda görüldüğünü ifade eden Körk, “Varis; bacak toplardamarlarının genişlemesi, belirginleşmesi, kıvrıntılı hale gelmesidir. Uzun süre ayakta kaldıktan sonra özellikle akşamları; bacaklarda ağrı, yorgunluk, ağırlık hissi, kaşıntı ve gece krampları görülmesi, ayak bileklerinde şişkinlik, kılcal damar oluşumları, cilt altı kanamalar, ileri dönemde ayak bileğinin iç tarafının koyu renk değişikliği, ciltte pullanma ve çatlaklar sonrasında da zor iyileşen yaralar varise sebep olmaktadır. Tanı için genellikle muayene yeterlidir. Ek olarak hekimin hastalık oluşturan damar yapısını net değerlendirebilmesi ve tedavi şekline karar verebilmesi için, altın standart ‘Renkli Doppler USG’ değerlendirmesi yapılır” dedi.
“Tedavi, varis tipine göre değişmekte”
Tedavinin varis tipine göre değiştiğini ifade ederek, uyguladıkları tedavi yöntemlerinden söz eden Op. Dr. İsmail Körk, “Skloraterapi; ince bir iğne yardımıyla, damar iç yüzeyinde hasar oluşarak kapanmasını sağlayan damar içi enjeksiyonudur. Damar ilaçla doldurulduktan sonra özel bir bandaj veya varis çorabı ile 3 gün kapalı tutulur. Mini Cerrahi Tedavi; yaklaşık yarım santim kalınlığındaki varisler, 3-4 milimetrelik küçük kesi ile bir kanca yardımıyla çıkarılır. Dikiş gerektirmez. Cerrahi Tedavi ise, büyük damar varislerinde uygulanır. Damar İçi Lazer Uygulaması; bir iğne yardımıyla diz bölgesinden damar için girilerek kasığa kadar iletilen lazer cihazı ile yapılır. Yakılan damar çevresinde ve altında başka genişlemiş damar parçaları varsa bunlar küçük kesilerle çıkarılır. Kasık bölgesinde kesi olmaması büyük avantajdır. Radyofrekans Yöntemi; yine diz bölgesinden hastalanmış varis damarına girilerek, ısı enerjisi ile damarın yok edilmesidir. Konforlu olması, kesi olmadan yapılması ve yüksek başarı oranları ile tercih edilen bir tedavi yöntemidir” açıklamasında bulundu.
“Herhangi bir ilaç kullanarak varis oluşumlarını önlemek mümkün değildir”
Varisin tedavi edilmediğinde yol açacağı durumlar hakkında da bilgiler veren İskenderun Gelişim Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. İsmail Körk, “Herhangi bir ilaç kullanarak varis oluşumlarını önlemek mümkün değildir. Hekimimizin yazdığı ilaçlar, varise bağlı şikâyetlerin bir miktar azalmasına yardımcı olur. Piyasada satılan, bitkisel ilaçların, krem ve benzeri ürünlerin etkileri bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Varisten korunmak ve ilerlemesini önlemek için uygulanabilecek en iyi tedavi yöntemi; hekimin önereceği müdahale yöntemi ve medikal tedavi ve önerilerine ek olarak varis çorabı kullanmaktır. Uzun süre ayakta kalmaktan kaçınmak, hamilelikte özel varis çorabının kullanılması, düzenli yürüyüş yapmak, kilo almamak, sıcaktan kaçınmak gibi önlemler, varisten korunmada yarar sağlar” dedi.