‘Sınavlar salgın tamamen bitene kadar ertelenmeli’

Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, MEB’in LGS’yi Haziran ayında yapma kararını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini belirtirken, sınava girecek olan öğrencilerin oluşturacağı hareketliliğin salgının yeniden yayılmasına neden olabileceğinin altını çizdi. MEB’in bazı sınavları ertelerken, yine kendi sorumluluğunda olan LGS’yi Haziran ayında yapma kararına bir anlam veremediklerini söyleyen Ünsal, öğrencilerin kaygılarını da dile getirerek, öncelikle onların gereksinimlerinin belirlenmesi gerektiğini ifade etti.

“İç siyasette yaşanan gerilim her geçen gün artıyor”

Salgının öncelikli gündem olması gerekirken, iç siyasette yaşanan gerilimin her geçen gün arttığı bir dönemi yaşadığımızı da vurgulayan Ünsal, “Salgınla ilgili alınan önlemlerde gevşeme ve normalleşme adımları atılmaya devam ediyor. Kamuda 1 Haziran itibarıyla çalışanların yeniden işbaşı yapması, dönüşümlü ve evden çalışmanın sonlandırılması hazırlıkları başladı. Kamu emekçilerinin sağlıkları ile ilgili gerekli tüm önlemlerin alınması ve salgının yeniden yayılmasına neden olmamak atılacak normalleşme adımlarında belirleyici olmalıdır. Kamu yöneticileri alınması gereken önlemler konusunda azami titizliği göstermek durumundadır. Muğla’da genç bir kadın öğretmenin katledilmesinin acısını yaşadık. Kadın cinayetlerine karşı etkin mücadeleye olan ihtiyacı sürekli belirtmemize rağmen, uygulanan cezaların bu konuda yeterli ve caydırıcı olmadığını her defasında bir kadını daha yitirerek fark ediyoruz. Yaşanan cinayetlerin ve artan şiddeti ve şiddeti üreten nedenlerin çözümünün bulunması gerekmektedir.  Bir kişi daha eksilmemek, kadın cinayetlerini durdurmak için artık sesimizi çok daha güçlü çıkarmalıyız” dedi.

“Öncelikle öğrencilerin gereksinimleri belirlenmeli”

LGS’nin ertelenmesi gerektiğinin altını çizen  Ünsal, “MEB, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü, 22 Mayıs 2020’de, daha önce Nisan’dan Haziran’a ertelenen, kalfalık ve ustalık sınavlarının Ağustos ayına ertelendiğini açıkladı. Ertelemenin gerekçesi olarak da salgının tam olarak geçmemiş olması nedeniyle korana virüsün yayılımını önlemek ve sınavlara katılacak adaylar ile sınavlarda görev alacak öğretmenlerin sağlığının korunmasının hedeflendiği belirtildi. MEB’in aldığı bu kararın ne kadar yerinde bir karar olduğu ortadadır. Ancak MEB’in bazı sınavları ertelerken, yine kendi sorumluluğunda olan LGS’yi Haziran ayında yapma kararını tekrar gözden geçirmesi öğrencilerimizin ve eğitim emekçilerin sağlığı açısından gerekliliktir. Sınav tarihlerinin belirlenmesinde tek etken öğrencilerimizin eğitim hakkı ve sağlığı olmamalıdır. Okulların ve ardından da yurtlar ve okul pansiyonlarının kapanması ailelerinden ayrı olarak eğitim alan öğrencilerin ailelerinin yanına dönmesine neden oldu. Çok sayıda 12. sınıf öğrencisi de bu dönemde ailelerinin yanına dönmek durumunda kaldı. ÖSYM, bu öğrencilerin sınava girecekleri merkezleri okullarının olduğu yerler olarak belirledi. Şu an okulların olduğu yerlerde değil de ailelerin yanında olan öğrenciler sınava da aynı yerde girmek istemektedir. Okulların pansiyonlarında veya yurtlarda kalarak sınava girmek bu öğrencilerin hem sağlığı açısından risk oluşturmakta hem de kaygılarını artırmaktadır. Ayrıca, sınava girecek olan öğrencilerin oluşturacağı hareketlilik de salgının yeniden yayılmasına neden olabilir. ÖSYM, bu durumda olan öğrencilerin sınav yeri değişiklik taleplerini dikkate almalı ve söz konusu talepleri yerine getirmelidir. Okullar ve öğrenciler arasında bulunan koşul ve olanak farklılıklarını dikkate almadan tüm öğrencileri eşit kabul ederek ölçüm yapma arayışı da ayrıca doğru değildir. Olması gereken, önce öğrencilerin gereksinimlerini belirlemek ve bunları gidermektir. Ardından da basitleştirilmiş ve kısa süre için kullanılacak öğretim programları oluşturarak, bunları 2020-2021 eğitim öğretim yılı başında kullanmaktır. İhtiyacımız olan şekilsel faaliyetler veya öğrencilerimizin gereksinimlerinin karşılandığı algısını oluşturmaya çalışmak değil, öğrencilerimizin yaşamlarına dokunabilmektir. Bir kez daha ifade ediyoruz: ‘Yarışma yok dayanışma var; rekabet yok iş birliği var’” şeklinde konuştu.

Bir cevap yazın