CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, Hatay’da sağlık alanında yaşanan eksiklere dikkat çekerken, Arsuz ve Defne devlet hastanelerinin de 2020 yılında tamamlanması için hükümete ödenek ayırması için çağrıda bulundu.
Mecliste düzenlediği toplantıda, hükümetin seçim vaadinde iki ilçeye de devlet hastanesi yapılacağını ifade etmesine rağmen, buna yönelik somut bir adım atmadığını savunan Topal, “Kamu yatırımları seçim sandığından çıkan oyların sonuçlarına göre mi planlanıyor?” diye sordu.
Arsuz ve Defne ilçelerinin nüfusunun 15 ilden daha büyük olduğuna dikkat çeken Serkan Topal’ın konuşmasından önemli satışbaşları şöyle:
“Hataylılar dertlerine başka kentlerde deva arıyorlar
Hatay ili 1 milyon 600 bin kayıtlı, 400 bin göçmen varlığı ile 2 milyon nüfusu barındıran önemli bir kentimizdir. Ancak ne yazık ki sağlık hizmetleri konusunda devletten yeterli ölçüde destek görmeyen, adeta büyükşehirlere mahkûm edilen bir il konumundadır. İlde bulunan hastaneler yetersiz olmakla birlikte mevcut birimler de ileri tetkik ve tedavinin yapılmasına uygun donanıma sahip değildirler. Bu yüzdendir ki hemen her gün Hatay’dan, başta Adana ve Ankara olmak üzere diğer kentlere hasta sevki yapılıyor, Hataylılar dertlerine başka kentlerde deva arıyorlar. Biz her fırsatta bu sorunu dile getirmiş olmamıza karşın, hükümetin ve iktidar partisinin de her defasında söz vermesine karşın bu sorun çözülmüyor.
Proje var, faaliyet yok
Arsuz ve Defne İlçelerinde Devlet Hastanesi projeleri var. Bu hastanelerin yapımı için İktidar partisi seçimlerden önce söz verdi. Seçimlerin üzerinden 15 ay geçmesine rağmen herhangi bir faaliyet yok. Ben son 4 yıl içerisinde yaklaşık 40 defa söz alarak Arsuz ve Defne Devlet Hastanelerinin yapılmasını hükümetten talep ettim. Bu konuda bir çok girişimlerde bulundum. Hatta destek vereceklerini beyan ettikleri için AK Parti Milletvekillerine, takipçi olacakları için TBMM Başkan vekiline kamuoyu önünde teşekkür ettik. Ama bu güne kadar ne yazık ki Arsuz ve Defne Hastaneleri konusunda somut bir gelişme yaşanmadı. Arsuz ve Defne ilçeleri Hatay’ın gelişme aksında olan iki önemli ilçemizdir. Bu iki ilçemiz toplam olarak 250 bine yakın nüfusu barındırmaktadır. Hatay Valiliği’nin 2017 verilerine göre Hatay İlinin yıllık Nüfus artışı binde 12,8 iken, aynı dönemde Arsuz’un yıllık nüfus artış oranı yüzde 32,2, Defne’nin ise yüzde 25’dir. Bu rakamlarda gösteriyor ki bu iki ilçemizde nüfus yoğunluğu ciddi anlamda giderek artmaktadır.
Arsuz ve Defne’nin nüfusu 15 ilden daha büyük
Mevcut haliyle 250 bin nüfusu barındıran ve her geçen gün nüfus yapısı hızla değişen bu iki ilçemizin sağlık ihtiyaçlarını Aile Hekimliği birimleri ile veya Toplum Sağlık Merkezleri ile karşılamayacağımız çok açıktır. Kaldı ki 250 bin nüfusu ile bu iki ilçemiz, Ülkemizin 15 İlinden daha büyük nüfusa sahiptir. Arsuz ve Defne Halkı sorunlarına acil çözüm beklemektedirler. Bizlerde yeni yasama yılına girmeden bu önemli ve haklı talebi huzurunuzda bir kez daha dile getiriyor ve hükumeti uyarıyoruz. Dörtyol ilçemizin de benzer sorunu vardı, geçtiğimiz nisan ayında AB Hibeleri ile 250 yataklı yeni bir hastanenin temeli atıldı. Öncülük eden arkadaşları, kamu görevlilerimizi kutluyoruz. Defne ve Arsuz Halkı’da aynı şekilde Sağlık Bakanlığından ve özellikle Sayın Cumhurbaşkanı’ndan ilgi ve destek bekliyor. Devletin ve hükumetin kendilerine üvey evlat muamelesi yapmasını istemiyorlar. Bizler de Sayın Sağlık Bakanına Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyoruz. Defne ve Arsuz Halkı’nın sağlıklı yaşama hakları anayasal güvence altında değil midir? Bu hastaneler neden devreye alınmıyor. Hükumetin temel görevi anayasada yazıldığı üzere halkına yeterli oranda sağlık hizmeti sunmak değil midir? Anayasal görevinizi neden yapmıyorsunuz? Sizler kamu yatırımlarını seçim sandığından çıkan oyların sonucuna göre mi planlıyorsunuz. Defne’de, Arsuz’da insanlar, gençler herhangi bir kazada, zamana yenik düşüyor ve kan kaybından ölüyor. Buna göz yummaya devam mı edeceksiniz.
Sözlerimin başında da ifade ettiğim üzere Hatay ilimiz sağlık hizmetleri konusunda ciddi anlamda mağdur ediliyor. Üstelik Akdeniz bölgesinde olması nedeniyle birçok genetik hastalığı potansiyel olarak taşıma riskinin olduğu bir bölgemizdir. Dışarıdan gelecek her türlü salgın hastalığa açık hale gelmiş, savaş alanlarında kullanılması olası olan kimyasal ve biyolojik silahlardan kaynaklı hastalık riskinin olduğu bir ilimizdir. Tüm bunlar dikkate alınmalıdır.
Hastane yolunda kaybedilen her canın vebali omuzunuzda
Arsuz hastanesine 2018’de harcanan ödenek Sağlık Bakanlığı verilerine göre sadece 4.500 TL’dir. Defne için ise ne yazık ki hiçbir ödenek ayrılmamıştır. Yasama yılının başlaması ile birlikte kamu kurumlarında bütçe çalışmaları da başlayacaktır. Buradan Sağlık Bakanına sesleniyorum. Arsuz ve Defne Devlet Hastanelerine 2020 yılında bitirilmek üzere yeterli ödenek ayırın. Eğer bunu yapmazsanız biliniz ki orada hastane yolunda kaybedilen her vatandaşımızdan siz sorumlusunuz. Yitirilen her canın vebali sizin omuzunuzda olacaktır. Bunu taşımak yerine, Arsuz ve Defne halkının haklı taleplerine kulak verin.
Sayın Cumhurbaşkanına da seslenmek istiyorum;
Mezunu olmaktan onur duyduğum Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Araştırma hastanesinin ciddi eksikleri var. İmkânsızlıklar yüzünden her gün onlarca hasta bölgedeki diğer üniversite hastanelerine sevk ediliyor. Mustafa Kemal Üniversitesini, diğer üniversitelere mahkûm etmeyin.
Bir an önce hastanenin ileri tetkik ve tedavi ünitelerine kavuşmasına olanak sağlayın.
Sağlık ocaklarını hastane olarak göstermesinler
Her zaman dediğimiz gibi bir kez daha tekrar ediyoruz. Hatay ili Suriye savaşının en çok mağdur olanıdır. Hatay’a özel ödenek verin. Özellikle sağlık alanında üniversite ve kamunun hastanelerini her derde derman olacak olanaklara kavuşturun. Geçmişte Hatay’da sel sularını baraj sandığınız gibi, sağlık ocaklarını da size hastane olarak göstermesinler. Sayın Cumhurbaşkanı; sizi aldatmıyorum, gerçekleri söylüyorum Hatay’ın Arsuz ve Defne ilçelerinde devlet hastanesi yok! Hatay halkının sizi hayırla yad etmesini istiyorsanız, bu hastanelerin bir an önce devreye girmesini sağlayın.Size, şahsınızın da sık kullandığı Şeyh Edebalı’nın “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın ” sözünü hatırlatmak isterim.”