Türkiye’yi sarsan Emine Bulut’un ölümünün ardından Türk Kadınlar Birliği İskenderun Şubesi’nin öncülüğünde biraraya gelen İskenderun’daki Sivil Toplum Örgütleri(STK) kadın cinayetlerini protesto etti. Kadın yöneticilerin yeraldığı derneklerin yanısıra, hayatın her alanında var olan kadınların güçbirliği yaparak kadına yönelik şiddet konusunda ortak tepkilerini dile getirdiği basın açıklamasında İskenderun, ‘Kadına kalkan eller kırılsın’, ‘Kadına şiddete hayır’ sloganları ile inlerken, hükümete de ‘Yasalar yetmiyor, ölümler bitmiyor’ mesajı verildi.
Eski Bit Pazarındaki İskenderun Belediyesi 5 Nolu Sosyal Tesisi önünde gerçekleşen toplantıya Türk Kadınlar Birliği İskenderun Şubesi, İskenderun Çevre Koruma Derneği, Türk Anneler Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, İskenderun Korunmaya Muhtaç Çocukları Koruma Derneği, İskenderun CHP Kadın Kolları, MHP İskenderun Kadın Kolları, İyi Parti İskenderun Kadın Kolları, Eğitim İş İskenderun Şubesi, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği, CHP İskenderun İlçe yönetimi ve bazı belediye meclis üyeleri katıldı.
Kadına yönelik şiddetin bir insanlık suçu olduğunu söyleyen Türk Kadınlar Birliği İskenderun Şube Başkanı Canan Gencer, “Ülkemizdeki mevcut yasal düzenlemelerin şiddeti önlemek ve şiddet göreni korumak anlamında bazı eksikleri olmakla birlikte, iyi bir donanıma sahip olduğunu söylemeliyiz. Ancak, 2014 yılının Ağustos ayında yürürlüğe giren ve hem İstanbul’da olması ile, hem de ilk imzacısı olmakla övündüğümüz, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi İstanbul sözleşmesinin bu donamına Anayasamızın 90. Maddesinden aldığı güçle çok önemli bir destek kazandırdığını açıklamalıyız. Bu sözleşmenin amaca; kadınları her türlü şiddetten korumak, kadınlara yönelik şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek ve 6284 sayılı kanunla da kadınları korumaktır. Kadın cinayetleri o kadar vahim bir hal aldı ki, artık bu konunun ciddi boyutlarda ele alınması ve ağır yaptırımlar uygulanması gereklidir. Bu acılar bitsin artık. Özgecanlar, Fatmalar, Helinler, Ecemler, Ceylanlar, Tuğbalar, Emine Bulutlar ve Güldaneler artık ölmesin. Kadını döven veya şiddet uygulayan canileri kınıyoruz ve en ağır cezalarla cezalandırılmasını istiyoruz” derken, TV kanallarında da kadını yücelten görüntülerin yer almasını temenni etti.
Kadına şiddeti protesto eden kadın STK Temsilcileri de hükümete seslerini şöyle duyurdu;
Çevre Koruma Derneği İskenderun Şube Başkanı Nermin Yıldırım Kara: “Kadına şiddet bir insanlık suçudur. Bunu bir yaşam hakkı olduğundan yola çıkarak, yasalar nezdinde bu suçu işleyenlerin cezalandırılması en büyük dileğimizdir.”
Türk Anneler Derneği İskenderun Şube Başkanı Nezihe Elibol: “Kadın bir annedir. Anneyi kimse dövemez, eziyet edemez. Türkiye bu hale neden geldi? Sevgi, saygı gitti. Bir olalım bundan sonra bütün acılara son verelim.”
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Emine Kurbal: “Öncelikle toplumsal cinsiyet ayrımcılığına karşı durmalıyız. Kadın erkek ayırtetmeksizin eğitime, özellikle de kız çocuklarının eğitimine önem vermeliyiz.”
MHP İskenderun Kadın Kolları Başkanı Fatma Kaya: “Kadın ve çocuk o kadar kutsal kelimeler ki; bu iki kutsal söz ne yazık ki şiddet, taciz, tecavüz ve cinayet kelimeleriyle anılıyor. MHP olarak, herşeyi yapmaya hazırız. İdamsa idam, hadımsa hadım. Gereken cezanın verilmesi için teşkilatlarımızla her türlü çalışmaları yapmaktayız ve bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız.”