Ramazan Ayı boyunca doğru ve sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çeken İskenderun Gelişim Hastanesi Uzman Diyetisyeni Eray Albayrak, kahvaltı yerine geçen sahur öğününün mutlaka atlanmaması gerektiğini vurguladı.
Ramazan ayını sağlıklı geçirebilmek için önerilerde bulunan Albayrak, “İnsan, yaşamının her döneminde beslenmesini kontrol altında tutmalı ve her besinden uygun porsiyonda tüketime alışmalı, aşırıya kaçmamalıdır. Sağlıklı beslenmenin, her besinden yeterli ve dengeli bir şekilde tüketilmesi olduğunu vurgularsak, Ramazan ayında dikkat edilmesi gereken bu noktayı ihmal etmememiz gerekiyor. Ramazan ayı ile birlikte dikkat edeceğimiz en önemli husus; fazla kiloları, sindirim problemleri ve mide rahatsızlıklarını hoşgörü ile karşılamamak olacaktır” dedi.
“Sahura mutlaka kalkın”
Ramazan ayına özel sağlıklı beslenme konusunda püf noktaları anlatan Uzman Diyetisyen Eray Albayrak, “Sahur ve iftar vazgeçilmez öğünlerdir, ama sahur-iftar arası iki ara öğün ekleme metabolizmanızın turbo moda yakın çalışmaya devam etmesine yardımcı olacaktır. Daha sıkı kan şekeri kontrolü ve az, aynı zamanda sık beslenme protokolünün devamlılığı açısından oldukça önemli bir konu da öğün sayısıdır. İkinci püf noktamız, sahur öğününün elzem bir öğün olması. Sahursuz geçirilen Ramazan ayı; sağlık getirmeyecek, aksine sağlığınızdan çok şey götürecektir. Gün içerisinde kan şekerinin düşmesi ile birlikte kişi kendini kötü hissedecek ve iftar zamanına kadar geçen sürede tatlı ihtiyacı fazlaca artacak, konsantrasyon güçlüğü çekip, performans düşüklüğü yaşayacaktır” açıklamasında bulundu.
“Beslenme düzeni önemli”
Ramazan Ayı’nda bol su tüketilmesi konusunda tavsiyede bulunan Albayrak, “Sahur zamanı; hazmı kolay, gün boyu enerjiyi korumaya yardımcı, glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmelidir. Örneğin; yumurta, peynir, tuzsuz yağlı tohum, tam tahıllar gibi besinlere sahurda yer vermek, uzun süre tok kalmanızı sağlayacaktır. Yumurta, peynir gibi proteinli besinler mideyi geç terk ettiğinden, tokluk süresi uzayacaktır. Diğer önemli bir nokta sıvı alımıdır. Midenin dinlenmesi ve hazmın kolaylaşabilmesi için iftar ve sahur arası, düzenli olarak 2-2,5 litre su tüketimi önemlidir. İftar sonrası da, sindirim sistemine yardımcı rezene, ıhlamur, nane gibi bitki çaylarına da birer fincan yer verilebilir. Uzun süre boş kalan mideye birden yüklenmemek adına, iftarda ön aşama tercih edilebilir. Su, kuru hurma/ zeytin ve az yağlı bir çorba ile başlanılan iftara 10 – 15 dakika ara vermek, mideyi ana yemeğe hazırlayacaktır. Sahur, iftar ve değerli ara öğünlerde posa içeriğinden yüksek besinlerin bulunması, kişiyi uzun süre tok tutacaktır. Kepekli besinler, kurubaklagiller, sebze ve meyveler, yağlı tohumlar, bitkisel posa takviyeleri kan şekerini dengede ve uzun süre tok tutacaktır. Maalesef Ramazan ayında dikkat edilmeyen bir diğer önemli konu da, sebze ve meyve tüketiminin azalmasıdır. Buna bağlı olarak gelişebilecek vitamin ve mineral yetersizliklerine karşı önlemini özel takviyeler kullanılabilir. Fakat bu konuda beslenme ve diyet uzmanından destek almak daha doğru olacaktır” şeklinde konuştu.