Büyülü mü?
Kibir mi?
Önemsenme hissi mi?
Caf-caf mı?
Menfaat mi?
Oturan kalkmıyor!!!
Bir görev verildikten sonra, koltuğa oturma şansını yakalayanları tanımak çok zor oluyor ileri süreçte… Her türlü entrika ve kavgalarla koltuğa yapışanları gördükçe insanın şaşkınlığı kat be kat artıyor.
Dernek.
Oda.
Belediye.
Milletvekilliği.
Borsa.
Makam.
Yeter ki bir koltuğa otursunlar!
Görev süresi dolmaya yakın ‘koltuk kavgası’ başlar.
Her yol mubahtır artık!!!
Bırak.
Bırakmaz!
Git.
Gitmez!
Yeter.
Yetmez!
En başarılı onlar!
En iyisi onlar!
En bilgilisi onlar!
Hep onlar!
Hep onlar!
İlahi vasıflarla donatılmış sanırlar kendilerini!!!
Ahhh be koltuk ahhhhhh!
Sen nelere kadirsin?
Kimine yakışıyorsun!
Kimini çirkinleştiriyorsun!
Unutulmasın ki…
İnsanlar makamlarıyla karşılanır, kişilikleriyle uğurlanırlar!!!
Ahhh be koltuk ahhhhhh!
Kimler geldi, kimler geçti!
Ahhhh bir görebilseler!!!